Tanımı, yaşayışı ve hastalık belirtileri
Ralstonia solanacearum, patatesin yanı sıra domates gibi diğer Solanaceae familyasına ait bitkilerde de zarar oluşturabilen, bir bakteridir. Optimum 25°C civarındaki sıcaklık ve yüksek toprak nemi hastalık belirtilerinin ortaya çıkışını teşvik eder. Hastalık etmeni genellikle toprak kaynaklıdır. Kökler yoluyla enfeksiyonu gerçekleştirir. Sistemik olarak ksilem dokuları içinde ilerler ve solgunluğa neden olur.
Patateste kahverengi çürüklük hastalığının yayılmasında latent enfeksiyonlar (belirti vermeden hastalık etmeninin yumru içinde bulunması) çok önemlidir. Latent olarak enfekteli tohumluk patateslerin bir bölgeden diğerine ya da bir ülkeden diğerine nakliyle hastalık yayılır.
Etmenin yayılmasında akarsu, sulama kanalı gibi yüzey suları da önemli rol oynar. Bunların yanı sıra patates tarlaları ve çevresinde bulunan köpek üzümü (Solanum nigrum) (Şekil 26 a), odunsu köpek üzümü (Solanum dulcamara) (Şekil 26 b), semizotu (Portulaca oleraceae) (Şekil 26 c), büyük ısırgan (Urtica dioica), sirken (Chenopodium album) (Şekil 26 d) gibi yabancı otlar hastalığın bir mevsimden diğerine geçişinde ve yayılmasında etkin bir role sahiptir.
Sıcak günlerde dalların uçlarındaki yapraklarda meydana gelen solgunluk hastalığın ilk belirtileridir. Başlangıçta geceleri düzelen bu solgunluk, hızla ilerler, geri dönüşümsüz bir hal alır. Susuzluktan dolayı oluşan solgunluktan farkı gece serinliğinde kaybolmamasıdır. Solgunluğun ilk dönemlerinde yapraklar yeşil kalır, daha sonra yapraklarda sararma ve kahverengi nekrozlar oluşur (Şekil 27 a). Bu tür bitkiler enine kesildiğinde iletim dokusunda kahverengi renk değişikliği gözlenir.
Ayrıca kesilen yüzeyden kendiliğinden veya sıkılınca beyaz, sümüksü bir bakteriyel akıntı çıkar (Şekil 27 b). Kesilen sap, su içerisine dikey olarak yerleştirildiğinde iplikçik şeklindeki bakteriyel akıntının iletim demetlerinden suyun içine geçtiği görülür (Şekil 27 c).
Hastalığın yumru belirtileri her zaman dışarıdan görülmeyebilir. Yumru belirtileri, Halka çürüklüğü hastalığı (Clavibacter michiganensis subsp. sepedonicus) ile karıştırılabilir. Ancak Kahverengi çürüklük hastalığı yumruların gözlerinden ve gövdeye olan bağlantı kısmından bakteriyel damlacıkların çıkmasıyla ayırt edilebilir. Bu bakteriyel akıntı kuruyunca toprak parçaları gözlere yapışık olarak kalır (Şekil 27d). Bu tür yumrular stolona bağlandığı noktalara yakın kısımlarından enine kesildiğinde, eğer enfeksiyonun erken devresi ise iletim demeti halkasında saman sarısı açık kahverengi renk değişikliği gözlenir. Enfeksiyonun ileri dönemlerinde ise yumru iletim demetlerinde nekroz ve kahverengileşme görülür (Şekil 27 e).
Yumrular kesildikten birkaç dakika sonra iletim demetlerinden açık krem rengi sütümsü bir bakteriyel akıntı (ooze) çıkar (Şekil 27 f). Bu akıntı, Kahverengi çürüklük hastalığı ile bulaşık yumrular kesildiğinde birkaç dakika içinde iletim demetlerinden kendiliğinden çıkar, Halka çürüklüğü hastalığında ise daha sarımsı olan bakteriyel akıntının iletim demetlerinden çıkması için yumrunun sıkılması gerekir.
İlgili Ürünler
Toprak sıcaklığı 25°C’yi aştığında ya da toprakta çok yüksek bir inokulum seviyesi olduğunda hastalıklı patates bitkilerine bitişik olan yetişen S. nigrum’da solgunluk oluşabilir. Suyun içinde yetişen solgunluk göstermeyen S. dulcamara gibi bitkilerin ise su altındaki parçaları veya dibe yakın yerden sapları enlemesine kesildiğinde iletim demeti dokularında açık kahverengi renk değişikliği oluştuğu görülebilir.
Ralstonia solanacearum’un neden olduğu bu hastalık, etkili bir mücadele yönteminin olmaması, tohumla taşınabilme özelliği ve tohumluk üretiminde toleransının sıfır olması nedeniyle önemlidir.
Bakteriyel Solgunluk ve Patates Kahverengi Çürüklük Hastalığı Mücadelesi
Karantina Önlemleri
Bu hastalığın yeri ve yayılış alanlarının tespiti, mücadelesi ve yayılmasının engellenmesine ilişkin olarak Tarım Bakanlığı tarafından 24.09.2011 tarih ve 28064 sayı ile Resmi Gazete’de “Patates ve Domateste Bakteriyel Solgunluk ve Patateste Kahverengi Çürüklük Hastalığı ile Mücadele Hakkında Yönetmelik” yayınlanmıştır.
Hastalığın bulaştığı alanlarda bu yönetmelik esaslarına göre tedbirler alınmalıdır.
Kültürel önlemler
- Hastalık yumru ile taşındığından hastalığın görüldüğü üretim alanlarından tohumluk alınmamalı, hastalıktan ari, sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır.
- Test edilmiş mini yumru veya mikro üretim tekniği ile üretilmiş bitkiler kullanılmalıdır.
- Hastalık etmeniyle bulaşık olmayan topraklarda üretim yapılmalıdır.
- Yüzey suları hastalığın yayılmasında etkin rol oynadığı için sulamada yer altı suları tercih edilmelidir.
- Patates yumruları kesilmeden dikilmelidir.
- Hastalığın görüldüğü tarlalarda 5 yıl süreyle nadas veya 3 yıl nadas daha sonra 2 yıl süreyle konukçusu olmayan bitkilerin (hububat gibi) ekimi yapılmalıdır.
- Hastalıkla bulaşık olduğu tespit edilen üretim yerlerinde yetişen bitkisel materyal çöp fırınında yakılarak veya organizmanın yaşama riski olmayan yerlerde sıcak uygulaması sonrası hayvan yemi olarak kullanılarak veya tarımsal alanlara sızıntı riski olmayan veya tarımsal alanların sulanmasında kullanılan su kaynakları ile temas etmeyecek yerlerde derin şekilde gömülerek imha edilmelidir.
- Sulama kanallarının kenarlarında yetişen S. dulcamara gibi yabancı otlar imha edilmelidir.
- Tarlada bulunan yabancı otlar (özellikle semizotu, köpek üzümü gibi) ve bir önceki yıldan kalan yumrulardan kendiliğinden çıkış yapan patates bitkileriyle mücadele edilmelidir.
- Üretimde kullanılan tüm makine, alet ve depolama alanları temizliğe tabi tutulmalı ve uygun bir dezenfektan ile muamele edilmelidir.
Kimyasal Mücadele
Bu hastalığa karşı etkin bir kimyasal mücadele yöntemi bulunmamaktadır.
Kaynaklar
Bu makale, T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI’ndan alınmıştır. İçerikte hiçbir değişiklik yapılmamıştır.
Orijinal Makale
Dr. Pervin ERDOĞAN, Dr. Emel ÇAKIR, E. Arzu ELİBÜYÜK, Dr. Emre EVLİCE, Ali Ferhan MORCA, Dr. Aynur KARAHAN, Dr. Tülin KILIÇ, Sabriye ÖZDEMİR, Filiz ÖNTEPELİ, Dr. Yasemin SABAHOĞLU, Abdullah YILMAZ, Dr. Melike YURTMEN, Dr. Enbiye ULUTAŞ, Dr. Nursen ÜSTÜN (2017). Patates Entegre Mücadele Teknik Talimatı. Ankara: T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI