Avokado Bitkisi ve Çeşitleri
Avokado nun ana vatanı neresidir? Kaç çeşit avokado vardır? Türkiye'de yetiştirilen avokado çeşitleri nelerdir?
‘Avokado’ ismi İspanyolcadan (aquacate veya ahuacate) türemiş olmakla birlikte, genellikle‘ Amerikan armudu’ olarak da adlandırılmaktadır. Avokado (Persea americana Mill.), Meksika’nın merkez ve doğusunda bulunan dağlık alanlardan başlayarak Guatemala ile Orta Amerika’nın Pasifik sahilleri boyunca geniş coğrafi alana yayılan polimorfik (çok farklı görünüşte) bir ağaç türüdür.
Arkeolojik kalıntılarda, bu meyve türünün seleksiyonunun (doğadan veya belirli bir bitki örtüsünden seçme) ve seçilen üretim materyallerinin kullanılmasının 10.000 yıllık bir periyot boyunca Meksika’da sürdürdüğü görülmektedir.
Ticari anlamda avokado yetiştiriciliği ise, 1911 yılında ‘Fuerte’ çeşidinin Meksika’dan seçilerek Kaliforniya’ya getirtilmesi ile birlikte başlamıştır. Bu tarihten itibaren Meksika, Bileşik Amerika, Şili, İsrail, İspanya, Avustralya ve Endonezya gibi birçok ülkede hızlıca yayılmıştır.
Ülkemizde ise avokadonun ticari yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması amacıyla; 1970’li yılların başında FAO aracılığıyla Kaliforniya’dan ‘Fuerte’. ‘Hass’. ‘Bacon’ ve ‘Zutano’ olmak üzere 4 önemli çeşit getirtilmiştir. Bu çeşitler Antalya, Dalaman-Muğla, Alata-Mersin, Adana ve İskenderun Hatay ekolojik koşullarında denemeye alınmıştır.
Türkiye’deki avokado üretiminin yaklaşık % 75-80’i Antalya’da, % 15-20’si Mersin’de ve % 2-5’i diğer illerde (Muğla ve Hatay) üretilmektedir. Antalya’nın toplam üretiminin ise belirli bir bölgede yoğunlaştığı görülmekte ve yaklaşık % 80’i Alanya ve Gazipaşa ilçelerinden karşılanmaktadır.
Avokadonun Ağaç Özellikleri
Avokado genellikle yayvan, bazen dikine gelişen her dem yeşil 6-20 m yükseklikte bir ağaçtır. Gevrek yapıda olup şiddetli rüzgârlara karşı hassastır. Çarpık dallanan bir gövde yapısı vardır. Ağaç gövdesinde; kaba ve uzunlamasına yarıklar bulunmakta ve etli bir kabukla örtülü olmaktadır. Ağacın tacı, bol yaprağa sahiptir.
Avokadonun Yaprak Özellikleri
Yapraklar koyu yeşil renkte olup, oval, eliptik ve mızrağımsı şekillerdedir. Genç sürgünler bakırımsı kırmızı renktedir. Olgunlaşmamış yaprakların rengi açık yeşildir. Meksika soyunun yaprakları anason kokuludur. Avokado yaprağı; 7,5-37,5 cm arasında, oval, mızrağımsı, yumurtamsı veya yuvarlağımsı veya bunların karışımı şekillerdedir.
Avokadonun Çiçek Yapısı
Çiçekler küçük yeşil, sarımtıraktır. Çiçekler salkım uçlarında bulunmaktadır. Taç ve çanak yapraklar arasında genellikle farklılık yoktur. Çanak yaprağa benzer yapılar, gerçek çiçek örtüsüdürler. 12 adet erkek organ 2 halkada sıralanmıştır.
İç halkadakilerden 3’ ü kısır olup ‘staminod’ adını alırlar. Başçıklar 4 bölmelidir. Soğan şeklinde bir yumurtalık, silindirik ve kıllı dişicik borusu ve basit dişicik tepesi dişi organın kısımlarıdır. İç halkadaki erkek organların iplikçiklerinin dip kısmında ve her iki yanında birer tane balözü kesesi bulunmaktadır.
Çiçeklenme çeşitlere göre sonbahardan yaz başlangıcına kadar sürmektedir. Her çiçekte birbirine benzer yapıda 3’er adet taç ve çanak yaprak, 1 adet dişi organ ile 2 sıralı olarak dizilmiş, 9 tanesi fonksiyonel 3 tanesi kısır toplam 12 adet erkek organ bulunmaktadır.
İç sıradaki erkek organların dip kısmında birer çift nektar (bal özü) kesesi bulunmaktadır. Tam açılmış bir avokado çiçeği 1 cm genişliğinde 6-7 mm uzunluğundadır. Avokadonun meyveleri, çiçeklenmeden 10-18 ay sonra hasat olgunluğuna gelmektedir.
Avokadonun İki Tip Çiçeği Vardır
Avokadolarda çeşitlere göre değişen iki tip çiçek vardır. Bunlara ‘A’ ve ‘B’ tipi çiçekler denilmektedir. ‘A’ tipi çiçekler, ilk günün sabahı ‘dişi’ ve ikinci günün sabahı ‘erkek’ dönemde olmaktadır. ‘B’ tipi çiçekler ise, öğleden sonra ‘dişi’ ve ertesi sabah ‘erkek’ dönemde olmaktadır.
Bu iki çiçek tipi tozlama yönünden birbirini tamamlamaktadır. Avokadonun ‘A’ ve ‘B’ gibi 2 tip çiçeğe sahip olması, aşağıdaki şemada gösterildiği gibi çeşitlerin karşılıklı olarak birbirlerini tozlama imkânını sağlamıştır.
Ortalama hava sıcaklığı, 21°C’ın üstünde olduğu sürece iki çiçeklenme tipi saat olarak beklenen zamanda ortaya çıkmaktadır. Hava sıcaklığı düşük olduğunda günlük açılmalar gecikmekte ve düzensiz olmaktadır. Bu nedenle, ağaç aynı dönemde dişi ve erkek çiçeklere sahip olabilmektedir. Bu durum, bloklar halinde tekbir çeşidin nasıl meyve tuttuğunu açıklamaktadır. Ancak avokado yetiştiriciliği yönünden tek bir çeşitle bahçe tesisinin yapılması tavsiye edilmemektedir.
Ortalama sıcaklık 21°C’ın altına düştüğünde, çiçeğin organları çok iyi çalışmamakta ve 15,5 °C’ın altına düştüğünde ise meyve tutumu olmamaktadır. Avokadonun döllenme biyolojisine ilişkin önemli noktalar şöyle özetlenebilir:
- Sıcaklık, yağmur, nemlilik, bulutluluk, rüzgâr gibi iklim koşulları çiçeklenmeyi ve arı faaliyetini etkilemektedir.
- Çiçeklenme döneminde çiçek tozu, dişiçik tepesine uygun zamanda ulaşmalıdır.
- Bazı çeşitlerde, çiçek tozunun yayılması ve dişi organın çiçek tozunu kabul edici dönemlerinin birbirleri ile örtüşmesi sonucunda, yabancı tozlanma olmaksızın meyve tutması olabilmektedir. Yabancı tozlanma ile ‘Fuerte’ çeşidinden daha fazla meyve alınmaktadır.
- Avokadonun tozlanması için mutlaka böcek (arı) faaliyeti gerekmektedir.
- Bir bahçede, çiçeklenme zamanları çakışan A ve B tipi çeşitlerin birlikte dikimi, üretimin artmasına yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte, aynı tip çiçek yapısına sahip bazı çeşitlerin, çiçeklerinin açılma dönemlerindeki zaman farklılığından dolayı, birbirini tozlayabildikleri saptanmıştır. Örneğin; ‘Zutano’ çeşidi, ‘Fuerte’ çeşidi gibi ‘B’tipinden olduğu halde, ‘Fuerte’ çeşidi için tozlayıcı olarak kullanılabilmektedir.
Avokadonun Meyve Özellikleri
Avokado meyveleri değişik şekil, renk ve büyüklüktedir. Meyve iriliği, 100-1.000 gram arasında değişmektedir. Meyveler yuvarlak, oval veya armut şeklindedir.
Kabuk rengi hafif sarımtırak yeşilden koyu yeşile, kahverengi kestane renginden, erguvani siyaha kadar değişmektedir. Avokadonun kabuk kalınlığı 0,8-6 mm arasında değişmektedir. Kabuk yüzeyi düz veya pürüzlü olabilmektedir.
Meyve Eti
Meyve eti açık sarı-krem renginde olmakla birlikte, kabuğa doğru yeşilimsi renktedir. Meyve eti yüksek oranda yağ içermekte ve çeşitlere göre değişmekle birlikte %7-25 arasında yer almaktadır.
Meyve ağaç üzerinde kaldığı hasat süreci boyunca belirli oranlarda yağ oranı artmaktadır.
Avokadonun Çekirdek Yapısı
Avokadonun her bir meyvesinde tek çekirdek bulunmaktadır. Çekirdek büyüklüğü çeşitlere göre değişkenlik göstermektedir. Avokadonun çekirdek şekilleri; yuvarlak, yumurtamsı, konik veya silindirik olabilmektedir. Çekirdek iki kotiledonludur.
Çekirdek kabuğunun rengi, açık kahverenginin tonlarıdır. Çekirdek eti; beyaz, sarımsı veya yeşilimsi beyaz renktedir. Çekirdek yüzeyi düz veya pürüzlüdür.
Avokado Çeşitleri
Ülkemizde avokado yetiştiriciliği konusunda yapılan adaptasyon çalışmalarına 1970’li yıllarda FAO aracılığıyla ‘Bacon’, ‘Fuerte’, ‘Hass’ ve ‘Zutano’ çeşitlerinin getirtilmesiyle başlanmıştır.
Avokado çeşitlerinin ülkemiz ekolojik koşullarına adaptasyonu konusunda en kapsamlı çalışma, Antalya Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde (BATEM) 1989–2004 yılları arasında yapılmıştır.
Bu çalışmada; toplam 42 çeşidin meyve özellikleri, iklimden etkilenme durumları, çiçeklenme ve verim durumları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Aşağıda özellikleri belirtilen çeşitlerin yetiştiriciliğinin yapılabileceği tavsiye edilmiştir.
Bacon
Ağacı, yüksek boylu ve dikine gelişmektedir. ‘Bacon’ çeşidinin soğuğa toleransı çok iyidir. Fidanlar araziye dikildikten sonra, 3–5 yaşları arasında meyve vermeye başlamaktadır. ‘B’ tipi çiçek yapısına sahiptir. ‘Hass’ çeşidinin tozlanmasında kullanılabilecek bir çeşittir. Genellikle çiçeklenme periyodu, mart ayının ilk haftası başlamakta ve mayıs ayının ilk haftası son bulmaktadır.
‘Bacon’ çeşidinin meyve ağırlığının 170–510 gr arasında değiştiği bildirmekle birlikte, ülkemizde Serik-Antalya koşullarında ortalama 250–260 gr meyve ağırlığı saptanmıştır.
Çekirdek orta büyüklüktedir. Meyve etinde, yağ içeriği % 15–16 ve kuru madde içeriği % 25–26 arasında olan lezzetli bir çeşittir. Meyve hasadı, kasım başı-ocak ortası olarak saptanmakla birlikte optimum hasat zamanı kasım aralık ayları arasında olmaktadır.
Taşımaya uygunluğu iyi olan bir çeşittir. İspanya, Kaliforniya ve Yeni Zelanda’da üretilmektedir.
Hass
‘Hass’ düşük sıcaklıklara çok hassastır. Ağacı yayılan bir yapıda gelişme göstermekte ve orta büyüklüktedir. Soğuğa karşı hassas ve -1.1°C’de zarar görmeye başlamaktadır.
Tek ağaç olarak periyodisiteye eğilimli ise de, bahçe halinde meyve tutumu kararlı olmakta ve dikildikten 3–4 yıl sonra meyve vermeye başlamaktadır. Çiçek yapısı ‘A’ tipidir. Genellikle, çiçeklenme mart ortasında başlamakta ve mayıs aylarının son haftasında son bulmaktadır.
‘Hass’ çeşidinin tozlanmasında, ‘Bacon’ çeşidi dölleyici olarak kullanılabilmektedir. Genellikle, meyve yumurtamsı şeklinde ve ağırlığı 140–400 gr arasında değişmektedir.
Serik Antalya koşullarında, ortalama meyve ağırlığı 160-180 gr olarak saptanmıştır. Lifsiz, çekirdek küçük ve tohum yatağına sıkıca bağlıdır.
Meyve etinde, yağ içeriği %15–17 ve kuru madde içeriği %27–29 arasında değişmektedir. Meyve hasadı, kasım ortasında başlayabilmesine rağmen en uygun şubat-haziran ayları arasında olmaktadır.
Serin iklimlerde ağaç üzerinde yaz ortasına kadar kalabilmekle birlikte, çok fazla geç hasat edilirse unlu ve bozuk bir tatta olabilmektedir. Taşıma ve depolanmaya uygunluğu birçok avokado çeşidinden daha iyi olduğu görülmüştür.
Dünya’nın birçok ülkesinde ana çeşit olarak üretilmektedir. Dünya’da avokado yetiştiriciliği yapılan Arjantin (%75), Avustralya (%75), Şili (%85), İspanya (%75), A.B.D. (%90), Yeni Zelanda (%97), İsrail (%28) ve Meksika’da en yaygın çeşittir.
Fuerte
Ağaç yapısı büyük ve yayılan bir yapıda gelişmektedir. Yaprakları ezildiğinde anason kokusu açığa çıkmaktadır. ‘Fuerte’ çeşidi, soğuklara orta derece dayanıklı ve sıcaklık -2,8°C’ye düştüğünde zararlanma görülmektedir.
Fidanlar araziye dikimden 4–7 yıl sonra, meyve vermeye başlamaktadır. Çiçek yapısı ‘B’ tipidir. ‘Fuerte’ çeşidi periyodisiteye eğilimlidir. Genellikle meyve armut şeklinde ve ağırlığı 170–500 gr arasında olduğunu bildirmektedir.
Serik Antalya koşullarında, ortalama meyve ağırlığı 250-300 gr olarak saptanmıştır. Meyve kabuğu yeşil renkli ve üzeri puslu, yüzeyi düz ile pürüzlü arasında ortadır. Meyve et rengi açık sarı ve lifsiz bir çeşittir. Tohum orta büyüklüktedir. Meyve etinde, yağ içeriği %19–20 ve kuru madde içeriği %29–30 arasında meydana gelmektedir.
‘Fuerte’nin meyve eti oldukça lezzetlidir. Meyve hasadı, kasım-nisan ayları arasında yapılabilmektedir. Meyvesi hasat olumuna geldikten sonra ağaç üzerinde 5–6 aya kadar kalabilmektedir.
Serik-Antalya koşullarında, ‘Fuerte’ çeşidinin ortalama ağaç başına verimi 190-200 adet ve 50-55 kg arasında olduğu tespit edilmiştir. ‘Fuerte’ çeşidinin ticari değeri yüksek ve taşımaya uygunluğu iyidir. Dünya’da ticari olarak yetiştirilen ilk avokado çeşididir. Dünya’da avokado yetiştiriciliği yapılan Avustralya (%34), Amerika Birleşik Devletleri (%1.7), Şili, İspanya, İsrail (%12), Kenya (ana çeşit), Meksika ve Peru gibi ülkelerde üretimi yapılmaktadır.
Zutano
Ağacı uzun boylu ve dikine gelişmektedir. Ağacı uzun boylu ve dikine gelişmektedir. ‘Zutano’ çeşidinin soğuğa toleransı iyidir. Çiçek yapısı ‘B’ tipidir. ‘Hass’ çeşidinin başarılı bir tozlayıcısıdır. Ayrıca ‘Fuerte’ çeşidini de tozlayabilmektedir.
Çiçeklenme şubat ayının ortasında başlamakta ve mayıs ayının ortasına kadar devam etmektedir. Fidanlar araziye dikildikten sonra, 2–3 yaşları arasında meyve vermeye başlamaktadır. Genellikle meyve yumurta veya armut şeklindedir. Meyve ağırlığı 200–400 gr arasında değişmektedir.
Serik Antalya koşullarında, ortalama 280-290 gr meyve ağırlığı saptanmıştır. Meyve kabuğu sarımsı yeşil renkli, yüzeyi düzgün ince yapıda ve kolay soyulmaktadır. Meyve eti hafif liflidir. Meyvenin iriliğine göre çekirdek büyük olarak meydana gelmektedir.
Meyve etinde, yağ içeriği %15–18 ve kuru madde içeriği %23–25 arasında değişmiştir. Meyve hasadı, kasım başı-ocak sonu arasında yapılabilmekle birlikte optimum hasat zamanı olarak kasım-aralık ayları arası belirlenmiştir. Olgunlaştığında ağaç üzerinde çok fazla kalamamaktadır.
Tutarlı ve verimliliği iyi olan bir çeşittir. Serik Antalya koşullarında, ‘Zutano’ çeşidinin ağaç başına verimi 280-290 adet ve 75-80 kg arasında olduğu tespit edilmiştir. Pazar değeri ve taşımaya uygunluğu orta derecededir. Amerika Bileşik Devletleri, Şili ve Yeni Zelanda’da belli bir miktarda üretilmektedir.
Ettinger
Kuvvetli bir lider dal ile birlikte dik büyüme alışkanlığı vardır. Yaprakları ezildiğinde, çok zayıf bir anason kokusu bulunmaktadır. Soğuklara karşı ‘Fuerte’ çeşidinden daha iyi toleransı olduğu da bildirilmiştir.
Genellikle fidan araziye dikildikten 3–5 yıl sonra meyve vermeye başlamaktadır. ‘B’ tipi çiçek yapısına sahiptir. Genellikle çiçeklenme, Mart ayının ilk haftası başlamakta ve Mayıs ayının son haftasında son bulmaktadır.
Meyve armut şeklinde ve ortalama ağırlığı 170–570 gr arasında olmakla birlikte, ülkemizde Serik Antalya koşullarında ortalama 280–300 gr meyve ağırlığına ulaşılmıştır. Meyve kabuğu, parlak yeşil renkli ve kabuk yüzeyi düzgün bir çeşittir. Kabuk nispeten ince olmakla beraber soyulması kolay olmaktadır.
Meyve eti açık sarı krem renginde meydana gelmektedir. Meyve etindeki yağ oranı %16–17, kuru madde içeriği %27–28 olarak saptanmıştır. Çekirdek büyüklüğü orta-geniş olmakla birlikte, çekirdek evine orta-sıkı bağlıdır.
Meyve hasadı, ekim ortası-ocak ortasında yapılabilmekle birlikte optimum hasadı kasım-aralık ayları arasında yapılabilmektedir. İsrail’de ki çeşitler arasında en erken olgunlaşandır.
Ağaç üzerinde geç hasatta çatlamalar gözükmesine rağmen meyvenin ‘raf ömrü’ uzun olan bir çeşittir. İsrail’de toplam avokado üretiminde, %27 ile ‘Ettinger’ çeşidi en fazla yetiştirilen çeşitlerdendir.
Serik-Antalya koşullarında, ağaç başına verimi 160-170 adet ve 40-45 kg arasında olduğu tespit edilmiştir.
Wurtz
Ağacı; yarı bodur ve yayılarak büyüme alışkanlığında, yoğun bir şekilde dalların birbirine girdiği ve sarkık yapraklanmanın olduğu bir yapıdadır. Soğuk zararına karşı toleransı ‘Fuerte’ ile benzer özellikler göstermektedir.
Genellikle fidan araziye dikildikten 3–5 yıl sonra meyve vermeye başlamaktadır. Çiçeklenmede, ‘A’ tipi karakteristik özellik taşımaktadır. Çiçeklenme şubat ayının ortasında başlamakta ve mayıs ayının ortasına kadar devam etmektedir. Genellikle meyve ağırlığı, 175-560 gr arasında değişmektedir.
Serik-Antalya koşullarında ortalama meyve ağırlığı 250–300 gr ve armut şeklinde olduğu tespit edilmiştir.Meyve kabuğu subtropikal bölgelerde ince olmakla birlikte, Serik-Antalya koşullarında meyve kabuğu orta derecede kalınlıkta olduğu tespit edilmiştir. Meyve kabuğu rengi parlak (cilalı gibi)koyu yeşil renkli, soyulması nispeten kolay, derimsi ve üzeride ufak çıkıntılar bulunmaktadır.
Tohum; büyük ve konik bir yapıdadır. Meyve hasadı, şubat ayından başlayarak mayıs ayının sonuna kadar devam etmektedir. Meyve eti, parlak krem veya donuk sarı renkte olabilmektedir.
Meyve etinde, ortalama yağ oranı %15-17, kuru madde oranı %25-30’dur. İlk olgunlaştığında çok hafif (belli belirsiz) buruk bir tatta olması, meyve kalitesinde bazı tereddütlere sebep olmaktadır. Ancak, orta-geç dönemde olgunlaşması, ılık subtropik iklimlerde yoğun meyve tutması ve erken verime yatması ile ilgi çekmektedir.
Pinkerton
Ağacı; yarı bodur, ‘Hass’ çeşidine benzer bir şekilde büyümekle birlikte kısmen yayılarak büyümektedir. Soğuğa toleransı, ‘Hass’ ve ‘Reed’ çeşitlerine benzer bir şekilde olmakta ve -20°C’de zarar görebilmektedir. ‘A’ tipi çiçek yapısına sahip olmaktadır.
Çiçeklenmesi sonbahardan ilkbahara kadar uzamakla birlikte, hasatta geniş bir oranda olgunluk farklılıkları meydana gelmektedir. Meyveler armut biçiminde olmakta ve serin subtropikal bölgelerde yoğun bir şekilde ‘boyunlu’ meyve oluşturabilmektedir. Meyve büyüklükleri, 230-425 gr arasında değişmekte ve sıcak bölgeler yetiştirildiğinde büyük meyve elde edilmektedir.
Serik-Antalya koşullarında ortalama meyve ağırlığı 260-280 gr arasında olduğu tespit edilmiştir. Subtropikal bölgelerde meyve kabuğu; ‘Hass’ çeşidi gibi orta kalınlıkta, koyu yeşil, meyvenin üzerinde belirgin şekilde pürüzlü, derimsi ve sert bir yapı bulunmakta ve kolayca soyulabilmektedir.
Tohum büyüklüğü, nispeten küçüktür. Krem renkli meyve eti, zengin tat ve lezzeti ile ilgi çekmektedir. Diğer birçok çeşitlerden daha yavaş olgunlaşmakta ve daha uzun ‘raf ömrüne’ sahip olmaktadır.
Serik-Antalya koşullarında; ortalama yağ içeriği %15-18, kuru madde oranı %25-26 olarak tespit edilmiştir. Ağaç olumuna, orta dönemde gelmektedir. Hasat periyodu ocak-nisan arasında olabilmekle birlikte, optimum hasat zamanı ocak-şubat arasında olmaktadır. İsrail’de (%11) ve Güney Afrika’da (%8.5) yetiştirilmektedir.
Avokado Yetiştirme Koşulları
Avokado hangi iklimde yetiştir? Avokado için uygun sıcaklılar nedir? Avokadonun toprak isteği nasıldır?
- 20-24 °COptimum Sıcaklık
- -2°CMinimum Sıcaklık (Gelişim)
- -6,5°CMinimum Sıcaklık (Yaşam)
- +35°CMaksimum Sıcaklık
Avokado Bitkisi İçin Sıcaklıklar Nasıl Olmalıdır?
Avokado, her dem yeşil, subtropik bir meyve türü olması nedeniyle, ticari yetiştiriciliği kışları ılık geçen tropik ve subtropik bölgelerde yapılmaktadır. Avokado, kış ve ilkbahar geç donlarından, çiçeklenme ve meyve tutum dönemi düşük sıcaklıklardan, ani sıcaklık dalgalanmalarından şiddetli esen rüzgârlardan ve fidan dönemi yüksek sıcaklıklardan çok fazla etkilenmektedir.
Avokado bahçesi tesis edilecek arazi, kuvvetli rüzgârlardan nispeten korunmuş ve fazla soğuk olmayan yerlerde olmalıdır. Düşük sıcaklıklardan etkilenme avokado çeşitlere göre -2°C ile -6.5°C arasında değişmekte ve Hass -1.1°C’ye kadar dayanabilmektedir.
Düşük sıcaklıkların meydana geldiği zaman (çiçeklenmeden önce veya çiçeklenme sırasında) çok önemli olmakla birlikte, ‘Hass’, ‘Reed’, ‘Lula’ ve ‘Simpson’ gibi çeşitler en fazla etkilenen çeşitlerdir.
- 5-7pHpH Seviyesi
- İyiDrenaj
- Kumlu-tınlı ve alüvyal topraklarToprak Tipi
Avokadonun Toprak İsteği Nasıldır?
Avokado toprak istekleri bakımından oldukça toleranslıdır. Avokado ağaçları hafiften ağır bünyeli topraklara kadar değişen birçok toprak tipinde yetişebilmektedir. Bununla birlikte avokadolar için en iyi topraklar; derin (1 metreden az olmamalı) verimli, drenajı iyi olan, özellikle kumlu-tınlı ve alüvyal topraklar ile toprak pH’sı nötre yakın veya hafif asitreaksiyonlu olmalıdır (pH 5-7).
Toprakta taban suyunun seviyesi en fazla 1.5-2.0 m. civarında olmalı ve taban suyunun daha yüksek olduğu yerlerde drenajla bu seviyeye düşürülmelidir.
Avokado Yetiştirme Teknikleri
Avokado hangi aralıklarla ekilmeli? Çeşit seçimi nasıl olmalı? Avokadoda sulama ve gübreleme nasıl olur? Avokadoda budama işlemi ne işe yarar?
Bahçe Tesisi
Avokado ağacının karakteristik özelliğinden biri çok gevrek yapıya sahip olmasıdır. Bu nedenle, meyve yükünden ve özellikle kuvvetli rüzgârlardan kolayca kırılmaktadır. Rüzgârın şiddetine bağlı olarak ağaç devrilmeleri de meydana gelebilmektedir.
Yaz aylarında meydana gelen kuru ve sıcak rüzgârlar daha fazla transprasyona (terlemeye) neden olarak ağaçların su kaybını arttırmakta ve daha fazla meyve dökümleri ortaya çıkmaktadır. Bütün bu nedenlerden dolayı eğer bahçe rüzgârın etkisine açık ve korumalı değilse, rüzgâr kıranlar tesisi yapılmalıdır.
Rüzgâr kıranlar bahçe kurulmadan daha evvel tesis edilmelidir. Yeni tesis edilen avokado bahçelerinde, aynı dönemde avokado fidanlarıyla beraber rüzgâr kıranlar tesis edilirse, rüzgâr kıranların boyları yaklaşık fidanlar kadar olacağı için beklenen faydaları ortaya çıkamayabilmektedir.
Rüzgâr kıranlar yeterli yüksekliğe erişinceye kadar, oldukça masraflı olmasına rağmen fidanlara tek tek rüzgâr siperleri yapılmalıdır. Rüzgâr kıranlar yüksekliklerinin yaklaşık 6–10 katı uzunluktaki bir alanı rüzgârdan koruyabilmektedir.
Akdeniz bölgesinde yazların çok sıcak olmasından dolayı, bahçeye dikilen fidanların dengeli bir taç teşekkülü oluşturana kadar (3-5 yıl) geçen sürede yüksek sıcaklık, bazı olumsuzluklara (gövde ve dallarda güneş yanıklığına) neden olmaktadır. Bu nedenle, dikimden sonra ilk yıllarda fidanın çevresinin bazı materyaller kullanarak gölgelenmesi tavsiye edilmektedir.
Çeşit Seçimi
Avokadoda çeşit seçiminde bölgenin ekolojik koşulları ve pazar durumuna göre karar verilmelidir. Avokado çeşitleri soğuklara dayanıklılık açısından farklılıklar göstermektedir. Bu bakımından çeşit seçiminde bahçe kurulacak yerin iklim özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.
Soğuklardan zararlanma derecesi, soğuğun süresi, meydana geldiği mevsim, ağacın gelişme dönemi ve sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Çeşitlerin seçiminde, ayrıca çeşitlerin birbirlerini tozlama durumu, hasat mevsimleri, taşımaya uygunluğu ve ticari olarak değerleri dikkate alınmalıdır.
Bahçede birden fazla çeşidin bulunması, yabancı tozlanma ile verimin artmasını sağladığından, birçok araştırıcı tarafından önerilmektedir. Avokadonun bu özelliğinden dolayı bahçenin birden fazla çeşitle tesis edilmesi zorunluluğu vardır.
Avokado Ne Zaman ve Nasıl Dikilir?
Avokado fidanları için en uygun dikim zamanı, soğuk tehlikesinin kalktığı ilkbahar aylarının erken dönemleri olmaktadır. Bu dönemde dikilen fidanlar daha iyi ve daha uzun bir gelişme dönemine sahip olmaktadır.
Geç dönemde yapılan dikimlerde ise fidanlar sıcaktan çok fazla etkilenmekte ve gelişmeleri de zayıf olmaktadır. Bunun sonucunda kış koşullarından çok fazla etkilenmektedir.
Dikim sırasında plastik tüp, köklere zarar vermeden dikkatlice çıkarılmalıdır. Dikimden önce kökler tarafından sarılmış olan toprak dağıtılmadan, kıvrılmış ve zarar görmüş kökler kesilmelidir. Daha sonra kökle tacın gelişimini dengeleyecek bir ‘dikim tuvaleti budaması’ mutlaka yapılamalıdır. Fidanın aşı yeri toprak üstünde kalacak şekilde ve fidanın toprağı dağıtılmadan çukura oturtulmalıdır. Derin dikimlerden kaçınılmalıdır. Dikimden hemen sonra can suyu verilmeli ve hereklerle bağlanmalıdır.
Avokado Tohumu Ekimi?
Tohum, meyveden çıkarıldıktan sonra hemen ekilmelidir. Ancak tohum ekiminden önce bazı ön hazırlıkların yapılması faydalı olmaktadır. Tohumların sıcak su ile muamele edilmesi (55°C de 30 dakika), bazı hastalıkları önlemektedir.
Ekilmeden önce tohum kabuklarının çıkarılması, kotiledonların birleşme yerinin alt veya üst kısmından ince bir tabakanın kesilmesi çimlenmeyi kolaylaştırmaktadır. Tohum meyveden çıkarıldıktan sonra hemen ekilmeyecekse, kum veya talaş içinde 4.5-7°C’de, birkaç ay muhafazası mümkün olmaktadır. Ancak, meyveden çıkarıldıktan sonra tohumun kullanılması tavsiye edilmektedir.
Tohum; yastıklara, polietilen torbalara, saksılara veya doğrudan fidanlık arazisine ekilebilmektedir. Tohumun sivri uç kısmı toprak yüzeyi ile aynı seviyede ve geniş olan kısmı ise aşağıda kalacak şekilde ekimi yapılmalıdır.
Ekim aralığı, yastıkta 10x10 cm ve fidanlıkta 40x90 cm olmalıdır. Ekim polietilen torbalara veya saksılara yapılacaksa, her torba ve saksıya tek bir tohumun konulması yeterli olmaktadır. Polietilen torbalar ve saksılarla yapılan üretimde, yarı-gölgeli bir ortamın olması çok önemlidir. Ayrıca tohumların kasalara 3-4 hafta süreyle katlanması da bir örnek çöğür çıkışı sağlamaktadır.
Tohumun ekildiği ortam 3:1:1 oranında torf: kum: perlit karışımıdır. Ekim yapılan ortamın pH’sının 6.5-7.0 arasında olması gerekir. Daha yüksek pH derecelerinde bazı besin maddelerinin alımı güçleşeceği için iyi bir fidan gelişimi sağlanamamaktadır.
Avokadoda Gübreleme Nasıl Yapılır?
Avokadonun gübrelenmesi konusunda her ülke kendi koşullarına göre önerilerde bulunmakta ve bu nedenle bazı farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Ağaçlara verilen gübre miktarlarını belirlemenin en iyi yolu, yaprak ve toprak analizleri yaptırmaktır.
Ağaçlara verilecek gübre miktarını; çeşit, toprağın yapısı, daha önce uygulanan gübreleme programı, ağacın yaşı ve büyüklüğü ile birlikte verim durumu gibi birçok faktör etkilemektedir. Avokado yetiştiriciliğinde azotlu gübrelerin önemi çok büyüktür.
Avokado ağaçlarından normal bir verimin alınabilmesi için yeterli azotlu gübrelemelerin yapılabilmesi gerekmektedir. Genç ağaçlarda azotlu gübreleme, her yıl artan miktarlarda ve dikkatlice yapılmalıdır. İlk azotlu gübrelemeye, dikimden sonra fidanın gelişmeye başlaması ile birlikte başlanmalıdır.
Avokado fidanları kök zararlanmalarına karşı çok hassas olmasından dolayı, gübreler kesinlikle genç ağaçların gövdesine temas ettirilmemeli ve gövdeden yaklaşık 20-50 cm. uzaklıktaki taç izdüşüm bölgesine verilmelidir. Her gübre uygulamasını, az ve kontrollü bir sulama izlemelidir.
Azot noksanlığında gelişme gerilemesi, soluk yeşil bir yaprak rengi, küçük yapraklar, düşük verim ve zamansız yaprak dökülmeleri gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Aşırı azot noksanlığında yaprak damarları sararmaktadır.
Avokado yapraklarındaki azot seviyesi, çeşitlere göre değişmekle birlikte %1.6-2.0 arasında olmaktadır. Daha yüksek azot oranları, ‘Fuerte’ çeşidinde verimi azaltmakta ve diğer çeşitlerde ise yararlı olmamaktadır. Bu nedenle fazla azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır.
Genç Avokado Ağaçlarında Azotlu Gübreleme
1. Yıl
Ağaç başına yılda toplam 50 gr saf azot (250 gr amonyum sülfat), her 2-3 sulamada bir olmak üzere, ağaç başına 15 gr amonyum sülfat olarak verilmelidir.
2. Yıl
Ağaç başına yılda toplam 100 gr saf azot (500 gr amonyum sülfat), her verilmelidir. Şubat ve Temmuz ayları arasında 4 defada, sulama ile birlikte verilmelidir.
3. Yıl
Ağaç başına yılda toplam 150 gr saf azot (750 gr amonyum sülfat), her verilmelidir. Şubat ve Temmuz ayları arasında 2 defada, sulama ile birlikte verilmelidir.
4. Yıl
Ağaç başına yılda toplam 200 gr saf azot (1.000 gr amonyum sülfat), her verilmelidir. Ocak ve Şubat’ta yağışlı günlerde ağaç tacı altına verilmelidir.
Verime Yatmış Avokado Ağaçlarında Gübreleme
Avokado yetiştiriciliğinin yapıldığı bazı ülkelerde dekara; 15-20 kg saf azot, 4-6 kg saf fosfor ve 5-10 kg saf potasyum verilmektedir. Ülkemizde ise Akdeniz bölgesinde genellikle ağaç başına; 3-4 kg amonyum sülfat (Azot-(NH4)2 SO4),500 gr triple süper fosfat (Fosfor-P2O5) ve 750 gr potasyum sülfat (Potasyum-K2 SO4) tavsiye edilmektedir. Verime yatmış ağaçların azot ihtiyacı çiçeklenme ve meyve tutumu esnasında olmaktadır.
Azotlu gübrelerin, tamamının Ocak-Şubat aylarında görülen yağışlardan hemen önce, bir defada verilebilmesine mümkün olmasına rağmen, 2-3 defada uygulanması daha yararlı olmaktadır (Ocak Şubat aylarında toplam verilecek azotun 2/3’si, Nisan Mayıs aylarında 1/3’ ü).
Fosforlu ve potaslı gübrelerin verilmesi ilk yıllarda çok gerekli olmadığı belirtilmektedir. Bununla birlikte, fosforlu ve potaslı gübrelerin verilmesi 4. yıldan itibaren gerekli olmaktadır. Ağaç taç izdüşümü çevresine açılacak 10-15 cm derinliğindeki banda verilmeli ve daha sonra kapatılmalıdır.
Aynı zamanda, yine taç izdüşümü içine açılacak 4-6 adet ocağa vermek ve daha sonra kapatmakta mümkün olabilmektedir. Fosforlu ve potaslı gübrelerin tamamı Kasım Aralık aylarında, toprak işlemesi ile birlikte taç izdüşümüne verilmelidir.
Avokadolarda çinko ve demir gibi mikroelement eksiklikleri çok sık görülmektedir. Çinko noksanlığında, benekli yapraklılık ortaya çıkmaktadır. Damarlar arası açık yeşil veya soluk sarı olmaktadır. Noksanlık ilerlediğinde, yapraklardaki sarı bölgeler genişlemekte ve yeni çıkan yapraklar daha küçük olmaktadır. Noksanlığın daha ileriki dönemlerinde, küçük yaprakların kenarlarında kurumalar meydana gelmekte ve boğum araları kısalmaktadır.
Meyveler normal büyüklüklerine göre küçük kalmakta ve yuvarlaklaşmaktadır. Çinko noksanlığını gidermek için 100 litre suyun içine 500 gram %23’lük çinko sülfat ile 250 gram soda veya 100 litre suya 200 gram çinko oksit konularak karıştırılmalı, Haziran-Temmuz aylarında ağaçlara püskürtülmelidir. Noksanlıklar fazla ise uygulama birkaç ay sonra tekrar edilmelidir.
Demir noksanlığı genellikle kireçli topraklarda görülmektedir. Toprak neminin fazlalığı ve oksijen azlığı veya noksanlığı demir eksikliğini arttırmaktadır. Kireçli topraklarda demir eksikliğini gidermek için ağaç başına 125–250 gr Sequestrene 138-Fe kullanmak yeterli olmaktadır. Gübreleme, Mayıs Haziran aylarında yapılmalı ve her yıl yapılmalıdır.
Ayrıca toprağın fiziksel ve kimyasal yapısını iyileştirmek için her 3-4 yılda bir dekara yaklaşık 2-3 ton ahır gübresi uygulanmalıdır. Ağaçlara verilecek gübre miktarının belirlenmesinde en iyi yol yaprak ve toprak analizine göre gübreleme yapmaktır.
Yaprak örnekleri ağacın 4 ayrı yönünden, 1.5-2m yükseklikten, o yılın 5-7 aylık meyvesiz ilkbahar sürgünlerinden ağustos ortası ekim ortası dönemde alınmalıdır. 5 dekarlık bir alandan 60-80 yaprak alınması yeterlidir.
Toprak analizinin dikimden önce yapılması yararlıdır. Toprağın yapısına göre bahçeyi temsil edecek şekilde örnek alınarak analiz yaptırılmalıdır.
Avokadoda Sulama İşlemleri
Avokado ağaçlarının kök dağılımları ‘turunçgiller’ ile benzerlikler göstermektedir. Bundan dolayı; aynı büyüklükteki ‘turunçgil ağaçları’ ile sulama miktarı ve sulama aralığı paralellik göstermektedir. Avokado bahçelerinde yağmur sularının etkinliğini kaybettiği, özellikle yaz döneminde sulanması gerekmektedir.
Bahçe kurulacak yerde yeterli ve kaliteli sulama suyu bulunmalıdır. Avokado ağaçları tuzlara (klor ve sodyum) duyarlıdır. Sulama suyunda 100 ppm’den daha fazla klor içermesi halinde, orta ve şiddetli yaprak ucu yanıklıklarına neden olmaktadır. Sodyum fazlalılığı da benzer etki yapmaktadır. Bu nedenle sulamada kullanılacak suların kalitesinin belirlenmesi çok önemlidir.
Avokado ağaçlarının saçak kökleri, toprağın 60-90 cm’lik kısmında yer almakta ve bu kısımdaki toprağın nemliliğine dikkat edilmelidir. Kökleri hassas olmasından dolayı ağır topraklarda aşırı sulamadan kaçınılmalıdır.
Yağmurların yetersiz olduğu mevsimlerde, avokado ağaçlarının sulanması gerekmektedir. Sulama suyu tuzlu ve klorlu olmamalı, saçak kökleri 60-90 cm’e kadar inen avokadonun yıl boyu nca bu köklerinin nemli kalması sağlanmalıdır.
İklim ve toprak yapısına göre fidanlar 7-10 gün ara ile kök bölgesini ıslatacak kadar sulanmalı, fazla sulamadan kaçınılmalıdır. Avokado bahçelerinde ilk yıllarda her fidan için yapılan çanak veya fidanları içine alan karıklara su verilerek sulama yapılmaktadır. Ağaçların verime başlamasıyla birlikte genellikle tava ve karık usulü sulama yöntemi uygulanmaktadır.
Son yıllarda kurulan bazı ticari avokado bahçelerinde modern sulama sistemleri olan damla sulama veya mini sprink sulama yöntemleri uygulanmaya başlamıştır. Bu sistemlerin birçok avantajları bulunmakta ve yeni kurulan bahçelere tavsiye edilmektedir. Bu sulama sistemi, zaman ve iş gücünden tasarruf sağlamaktadır. Aynı zamanda sulama ile birlikte ağaçlara gübre uygulamasına ve çok fazla alan sulanmadığı için yabancı ot kontrolüne imkân sağlamaktadır.
Daha etkin olarak sulama suyundan faydalanıldığı için sulama suyunun kısıtlı olduğu yerlerde, damla sulama sistemi kullanılmaktadır. Sulama miktarı ve sulama aralığı; ağacın büyüklüğüne, iklim ve toprak özelliklerine göre değişmektedir. Tava ve karık usulü sulama yönteminde, genellikle 7-20 günde bir sulama yapılmakta ve 6 aya kadar devam edebilmektedir.
Damla sulama yönteminde ise, ağacın yaşına ve büyüklüğüne, verilen suyun miktarına ve zamana bağlı olmak üzere sulama aralığı, 1-7 gün arasında değişebilmektedir.
Sulama zamanın belirlenmesinde, bölgedeki etkin yağışların başlangıç ve bitiş zamanı çok önemli olmaktadır. En fazla sulama yılın en sıcak ayları olan Temmuz ve Ağustos’ta yapılmalıdır. Bu aylarda, fidan ve ağaçlar susuz bırakılmamalıdır. Eğer susuz bırakılırlarsa, şiddetli meyve dökülmeleri ortaya çıkmaktadır.
Avokadoda Sağlıklı Gelişim İçin Budama Nasıl Yapılır?
Avokado ağaçları, düzgün olmayan bir dallanma yapısı meydana getirmektedir. Budama, ağacın sağlam bir yapı oluşturması için çok önemli olmaktadır. Budamanın zamanında yapılmadığı durumlarda, ağaçlar geniş ve büyük taç oluşturmaktadır. Bunun neticesinde; gerek rüzgâr ve gerekse meyve yükünden dolayı, dal kırılmaları meydana gelmektedir.
Ağaç tacında aşırı sıklaşmaların olması sonucunda, havalanma ve ışık girişi engellendiği için karanlık alanlar oluşmaktadır. Bu durumun sonucunda, taç içerisinde dal ve sürgünlerin gelişmediği ‘çıplak alanlar’ oluşmaktadır.
Avokado ağaçlarında budama yaparken fazla ve gereksiz dal çıkarmalarından kaçınılmalıdır. Şiddetli ve gereksiz budama sonucunda, vegetatif gelişme teşvik edilerek verim düşürülmekte ve ağaç ‘güneş yanıklıklarına’ maruz bırakılmaktadır. Ağaçlar, soğuklara karşı daha hassas hale gelmekte ve soğuk zararının etkisi artmaktadır.
Avokado fidanlarına ilk olarak dikim sırasında ‘dikim tuvaleti budaması’ yapılmaktadır. Daha sonraki dönemlerde fidanlara; çeşide ve dikim aralıklarına göre değişik terbiye sistemleri verilebilmektedir.
Fidanın dikiminden sonra ilk birkaç yıl dengeli bir taç gelişimi sağlanmak amacıyla, özellikle dikine gelişme gösteren çeşitlerde, sürgün uçları koparılarak veya kesilerek bu eğilim kırılmalıdır. Genç ağaçların tepe kısmın kesilmesi dışında budama istekleri az olmaktadır.
Verime yatmış ağaçlarda; hasadı kolaylaştırmak, dal kırılmalarını önlemek, kuru dalları ayıklamak, şiddetli periyodisite gösteren ağaçlarda periyodisiteyi azaltmak ve ağaç hacmini kontrol altına almak için budama yapılmalıdır. Budama yapılan 2-3 cm den daha kalın dallarda, kesim yerlerine aşı macunu sürülmelidir.
‘Bacon’ ve ‘Zutano’ gibi dikine gelişme gösteren çeşitlerin ağaçlarına erken yaşta müdahale edilerek dikine gelişmeleri önlenmelidir. Avokadolarda en iyi budama zamanı; genellikle hasattan hemen sonra başlayarak gelişmenin başladığı zamana kadar devam periyot olmaktadır(şubat-nisan). Ayrıca yaz aylarında, ilkbaharda budanan kısımlardan çıkan sürgünlerde ‘uç almalar’yapılabilmektedir.
Avokadoda Toprak İşleme
Avokadolarda toprak işleme bakımından diğer meyve türlerinden farklılık göstermemektedir. Avokado bahçelerinde turunçgillerde olduğu gibi derin toprak işlenmesinden kaçınılmalıdır.
Yaz aylarında her 2 sulamadan sonra toprak tava geldiğinde goble disk, diskaro, rotovatör ve kazayağı gibi aletlerle yabancı otlar toprağa karıştırılır. Tarımsal aletlerin çalışamadığı alanlarda, yeni dikilen genç avokado ağaçlarının çevresinde gelişmeyi engelleyen yabancı otların çıkması durumunda, bu bitkilerin elle veya çapa yolu ile temizlenmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan toprak işlemesi sonucunda, ortaya çıkabilecek kök yaralanmalarını önlemek için yabancı ot öldürücü ilaçların kullanımı tercih edilen bir yöntem olabilmektedir.
Avokadoda Malçlama
Yabancı otların gelişimini önlemek ve topraktan su kaybını azaltmak için, yeni dikilen fidanların kök bölgesinin üstüne malçlama yapılmaktadır. Malç materyali olarak siyah plastik örtü, sap-saman ve benzeri maddeler kullanılabilmektedir. Verime yatmış bahçelerde temiz ve örtülü toprak işlemesi uygulanmaktadır. Yaz aylarında bahçe temiz tutulurken, kış aylarında ise baklagiller gibi örtü bitkileri bulundurulabilmektedir.
Avokadoda Zirai Mücadele Yöntemleri
Avokadoda bilinen zararlılar hangileridir? Avokado zararlıları ile nasıl mücadele edilir? Akdeniz meyve sineği nedir? Unlu bir nedir?
Avokadoda Hasat ve Depolama
Avokado ne zaman hasat edilir? Hasat esnasından nelere dikkat etmek gerekir? Avokado nasıl paketlenmeli? Uygun depolama sıcaklıkları nedir?
Avokadoda Hasat Zamanı
Avokado hasadı, en önemli kültürel uygulamalardan birini oluşturmaktadır. Çeşitlerin hasat olgunluğuna geliş zamanları; çeşitten çeşide, bölgeden bölgeye ve yıldan yıla değişiklik göstermektedir.
Avokadonun klimakterik özellik göstermesi ve meyvelerin tamamının aynı zamanda ağaç olumuna gelmemesi, hasat zamanının tespitinde bazı sorunları meydana getirmektedir.
Derim zamanının tespitinde, daha çok tahmini tarih ve meyve dökümü kriter olarak kabul edilmektedir.
Çeşitlere göre hasat periyodu; ‘Bacon’da kasım ortası-ocak sonu, ‘Ettinger’de kasım-aralık, ‘Fuerte’de kasım-nisan, ‘Hass’da aralık-haziran ve ‘Zutano’da kasım-aralık arası olarak tespit edilmiştir.
Avokadonun Hasat Kriterleri
Dünya’da avokadonun yetiştirildiği Avustralya,İsrail, Yeni Zelanda ve A.B.D. gibi önemli ülkelerde,olgunluk kriteri olarak meyve etinin kuru ağırlık içeriğine bakılırken, Güney Afrika’da kuru ağırlık içeriğine karşılık gelen meyve etindeki nem içeriğine bakılmaktadır.
Meyve etinin kuru madde ve yağ içeriği arasında yüksek oranda ilişki bulunmaktadır. Ülkemizde ise son yıllarda meyve olgunluğunun belirlenmesinde; kolay, ekonomik ve pratik bir yöntem olarak toplam kuru ağırlık veya meyvenin su içeriği üzerinde en fazla durulan bir kriter olmuştur.
Hasat olgunluğunun belirlenmesinde meyvenin görünüşünden yararlanılabilmektedir. Mor renk alan meyvelerde renk, yeşilden mora dönmeye başladığında, meyvenin olgunluğa geldiği kabul edilmektedir. Yeşil renk alanlarda ise,kabuk zemin rengi ve meyve sapı sarımsı bir durumalmakta ve parlaklık azalmaktadır.
Tohum kabuğunun rengi ve tohuma yapışıklığından da olgunluk belirlenmesinde yararlanılabilmektedir. Avokado meyvesinin ağaç olgunluğuna gelmesi için geçen sürenin sonunda, tohum kabuğu rengi sarımsı beyazdan kahverengiye dönmektedir.
Avokadoda Hasat
Aşılı avokado ağaçlarının hasadı dikimden 3-4 yıl sonra başlamaktadır. Avokado meyvelerinin toplanması özel dikkat gerektirmektedir. Meyvelerin toplanması; elle, toplama aleti ve hasat makineleri ile yapılabilmektedir.
Hasatta, meyvelerin toplanması sırasında yaralanmamasına ve zedelenmemesine dikkat edilmelidir. Hasat edilen meyveler taşıma kaplarına (kasa ve sandık gibi) konulurken, yüksekten bırakılmaması gerekmektedir.
Toplama aleti veya elle hasat yapılırken, meyve sapı ile birlikte ağaçtan koparılmalıdır. Meyveler sapsız koparılması durumunda, kopma yerinde çok hızlı çürümeler meydana gelebilmektedir. Meyve sapının uzun olarak koparılması durumunda, ambalajlamada sorun olmaması için uygun bir şekilde kısaltılmalıdır.
- 4-7°COptimum Depolama Sıcaklığı
- OrtaLojistik Dayanıklılık
Hasat Sonrasında Avokadoda Paketleme ve Depolama Nasıl Olmalı?
Paketlemeden önce istenilen hasat olgunluğuna gelen meyveler sınıflandırılmakta, yıkanmakta ve derecelendirilmektedir. Daha sonra pazarlanması amacına ve değerlendirilme şekline göre; meyveler kâğıt ile sarılıp özel karton kutulara yerleştirilerek depolara konulmaktadır.
Depolama
Hasattan sonra avokado meyvesinin çabuk yumuşaması, yüksek solunum hızına bağlı olmaktadır. Yüksek solunum hızı da sıcaklık ile ilişkilidir. Meyveler normal oda sıcaklığı olan 21°C’de 6-12 günde yumuşamaktayken, 5 °C’de meyveler 30-40 günde yumuşamaktadır.
Meyvelerin çok fazla depolanması ve bekletilmesi, olgunlaştırmada bazı problemlerin yaşanmasına sebep olmaktadır. Depolanacak meyvelerde ön soğutma yararlı olmaktadır. Depolama sıcaklıkları çeşitlere göre değişmekle birlikte, genelde 4-7°C olarak belirtilmektedir.
Daha düşük sıcaklıklarda tutulan meyvelerde ‘üşüme zararı’ ortaya çıkmaktadır. Üşüme zararı sonucunda, meyve etinde kararma ve bozulmalar meydana gelmektedir. Meyve kabuğunda siyah lekeler oluşmakta ve kalitesi düşmektedir. Depolama süresi çeşitlere göre değişmekte ve genellikle 2 aya kadar depolanabilmektedir.
Ön Soğutma
Meyvenin depolanması için metabolizmasının yavaşlatılması ve ortam sıcaklığının düşürülmesi gereklidir. Bunun nedeni, meyvede olgunlaşmayı sağlayan etilen sentezinin ve etkilerinin ortaya çıkmasının düşük sıcaklıklarda engellenmesidir.
Ön soğutma için hasattan sonra mümkün olduğunca hızlı hareket ederek (ideal olanı 6 saatten daha az), meyve depolama için en uygun sıcaklığa ulaştırılmalıdır. Soğutma süresine, meyvenin başlangıç ve bitiriş sıcaklığı ile çevrenin hava koşulları (sıcaklık,rüzgâr hızı, bağıl nem) etki etmektedir.
Soğutma süresi için gerekli olan zaman 8-10 saat arasında değişmektedir. Ancak, ürüne zarar veren çok düşük sıcaklıklara ulaşmamak için istenilen sıcaklığa 2 °C kaldığında, soğutma aşaması durdurulmalıdır.
Soğutma
Depolama sıcaklığı çeşide, olgunluk derecesine ve istenilen depolama dönemine göre değişmektedir. Genel olarak, hasat olgunluğundaki avokado meyvesi için istenen soğutma ortamında, nisbi nem %85-95 ve sıcaklık 5-12 °C arasında değişmektedir.
‘Hass’ çeşidi için soğutmada, hasat olgunluğuna geldiği dönemin başında 5-7 °C ve dönemin sonunda ise 4.5-5.5 °C arasında muhafaza edilmesi önerilmektedir. Bu sıcaklıklarda, 4 haftadan daha fazla depolama süresi önerilmemektedir.
‘Fuerte’ için optimum sıcaklık 6-8 °C arasındadır. Ancak, depolama süresi 3 haftadan fazla olması uygun değildir. Herhangi bir dalgalanmayı önlemek için sıcaklıklar çok iyi kontrol edilmelidir. Havanın hareketide düzenlenmelidir. Hasattan tüketiciye sunulmasına kadar soğuk zincire riayet edilmesi çok önemlidir.
Kontrollü Atmosferde Depolama
Uzun nakliyeler için kontrollü atmosfer kullanılmakta ve depolama süresi böyleceuzatılabilmektedir. Klasik ticari çeşitler 5 veya 6 haftadepolanabilmekte ve ‘Hass’ için bu süre daha uzunolabilmektedir.
Olgunlaşma
Meyvenin olgunlaşması için sıcaklık 15-20 °C arasında olmalıdır. Sıcaklık 25 °C’nin üzerinde olduğunda; olgunlaşma düzensiz olmakta, hoş olmayan tatlar ortaya çıkmakta ve çürüme riski artmaktadır.
Etilen işlemine tabi tutma (meyvenin olgunluğuna göre 20 °C’de 12-72 saat arası 100 ppm), olgunlaşmayı 3 ile 6 gün arasında hızlandırmaktadır. Sıcaklık, nisbi nem ve etilen içeriği gibi temel parametrelerin kontrol edildiği odalarda, meyveleri aynı olgunluğa getirmek mümkündür. Ancak olgunlaşmada, meyvenin hasat edildiğinde olgunluk seviyesi çok önemlidir.
Verim
Avokadonun verimi, bahçeler bakımlı bile olsa, yıldan yıla büyük değişiklik gösterebilmektedir. Bu duruma ‘periyodisite’ denmektedir. Toprak, iklim ve çeşit özellikleri verimde çok etkili olmaktadır.
Eğer bir önceki yıl bol verim alınmışsa veya çiçek ve meyve gelişimi sırasında (yağmur, rüzgâr,hastalık ve zararlı gibi faktörlerden etkilenme olmuşsa), o yılın ürününde bir azalma meydana gelebilmektedir. Avokado çeşitlerinin birçoğu periyodisiteye eğilimlidir. Şiddetli periyodisite gösteren çeşitlerde ürünün bol olduğu yıllarda, meyve seyreltmesi yapılmanın bazı yararları bulunmaktadır.
Meyve seyreltmesinin sonucunda; periyodisitenin şiddeti azalmakta, dal kırılmaları önlenmekte ve ağaçta kalan meyvelerin irileşmesi sağlanmaktadır. Meyvelerin çapları 2.5 cm olduğunda, meyve seyreltmesine başlanmalıdır.
Genellikle, yaygın olarak avokadonun üretildiği ülkelerde ortalama verim dekara yaklaşık 1-1,5ton’dur. Ancak, ülkemizde ortalama dekara verim 500 kilogramın altındadır.
Pazara Hazırlama
Ülkemizde avokado üretimi, son yıllarda hızlı bir şekilde artmış olmasına rağmen, henüz yoğun ihracatı (dış satım) yapılabilecek ve uzak pazarlara ulaştırabilecek durumda bulunmamaktadır. Bu nedenle, uzak pazarlara nakliye ve ihracat (dış satım) için özellikle gerekli olan paketleme evi uygulamaları yapılmamaktadır (seçme, boylama, ambalajlama gibi).
Bu pazarlamada en büyük sıkıntı olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde iç ve dış pazar imkânları artarsa, meyvelerin hasat öncesi, hasat ve hasat sonrası uygulamalarla birlikte pazara hazırlanması gerekmektedir. Hasat öncesinde, yapılacak uygulamalar(gübreleme, sulama, ilaçlama vb.) zamanında yapılmalı ve meyve en iyi şekilde hasada hazırlanmalıdır.
Hasatta, meyveler belirli büyüklükte (tercihen 270-330 gr) ve sağlam olmalıdır (üzerlerinde çürüme, yaralanma, ezilme gibi belirtilerin bulunmamalı). Hasat sonrasında ise, bahçeden zedelemeden toplanan meyveler bere yapmayacak kaplara konulmalı ve paketleme evinde seçilerek boylanmalıdır.
Boylanan meyveler tek sıra halinde özel karton kutulara veya sandıklara ambalajlanmalıdır. Genel olarak ambalaj kapları için 12, 15, 18 veya 21 adet meyve konulabilmektedir.