Tanımı ve yaşayışı
Mısırda tohum, kök, kökboğazı, sap ve koçan çürüklüklerine öncelikle Pythium spp., Fusarium moniliforme (=verticilliodes), F. graminearum, Rhizoctonia spp. Macrophomina phaseolina, neden olurken Bipolaris maydis, B. pedicellatum, Colletotrichum graminicola, Aspergillus spp., Penicillium spp., Nigrospora oryzae, ve Cephalosporium maydis etmenleri de neden olabilir. Ayrıca bu funguslardan Fusarium türleri koçan ve tane çürüklüklerine de neden olarak mikotoksin oluşturabilir.
Pythium türleri toprak kaynaklı olup, bölmesiz hiflere sahiptir. Toprakta oospor halinde kışlar. Fusarium spp. genellikle klamidospor halinde, Rhizoctonia spp. ve M. phaseolina ise sap ve tohumda oluşan mikrosklerot halinde kışı geçirirler. Bu türler uygun koşullarda kışı misel halinde de geçirebilmektedirler. Bunlardan Fusarium spp. ve M. phaseolina tohumla taşınabilir.
Henüz çimlenmemiş veya çimlenen mısır tohumları; tohum çürüklüğü ve fide yanıklığını oluşturan toprak ve tohum kaynaklı birçok etmen tarafından enfekte edilebilir. Hastalık etmenlerinin şiddetli enfeksiyonlarında, çimlenmeden önce embriyo ölebilir veya çıkıştan önce ya da sonraki dönemlerde fide zarar görebilir.
Bu durum özellikle drenajı zayıf, aşırı killi, soğuk (10-13°C’den az) ve rutubetli topraklarda daha çok görülür. Hastalık şiddeti, ekim derinliği, toprak tipi, tohum yaşı ve kalitesi, perikarp’ın (mısır tanelerinin dış kısmı) mekanik olarak zarar görmesi ve hastalık etmenlerinin enfeksiyonlarına karşı çeşidin genetik dayanıklılığına bağlı olarak değişir. Şeker mısır (Zea mays var. saccharata) çeşitleri, at dişi mısırlara (Zea mays var. indentata) göre fide yanıklığı, kök, kökboğazı ve sap çürüklüğü hastalıklarına daha duyarlıdır.
Hastalığın toprak üstü belirtileri; sararma, solma ve yaprakların ölmesi şeklindedir.
Bu belirtiler, mekanik, kimyasal zararlar ya da böcek zararları ile karıştırılabilir.
Hastalığa yol açan etmenlere göre belirtiler;
Pythium spp.: Tohum çürüklüğüne neden olduğu gibi mısırda kök boğazı ve sap çürüklüğü de oluşturur. Kök boğazı ve sap çürüklüğünde tipik olarak, bitkilerde gövde ekseni etrafında dönme ve bükülmeler meydana gelir (Şekil 55). Genellikle alt boğum araları, yumuşak, ıslak görünüşlü olup siyah renkli bir hal alır ve bitki bükülerek yatar. Bütün iletim demetleri zarar görmediği için bitki bir süre daha canlı kalabilir. Hastalık zayıf drenajlı, yeterli havalanmanın olmadığı alanlarda uzun süren sıcak (32°C) ve nemli koşullarda daha şiddetli görülür. Diğer gövde çürüklüklerinin aksine Pythium spp. bitkiye çiçeklenmeden önce zarar verir.
Fusarium spp: Tohum ve fide çürüklüğü yapmakla birlikte esas zararı kök, kök boğazı(Şekil 56a), sap ve koçan çürüklüğüne neden olur. Sap çürüklüğü genellikle kök ve kök boğazı çürüklüğü ile birlikte gelişir. En yaygın etmenler Fusarium moniliforme=verticillioides) ve F. graminearum’dur.
Bu etmenler kurak ve sıcak bölgelerde özellikle tepe püskülü çıkarma devresinde etkilidir. Fusarium sap çürüklüğünde bitkilerin boğum aralarında çürümeler ve koçan üzerinde ise fungusun pembemsi beyaz renkli misel kitlesi oluşur. F. verticillioides koçan üzerinde genellikle pembe ile beyaz renkte dağınık veya gruplar halinde misel oluşur (Şekil 56b,c).
Hastalıklı saplar dikine kesildiğinde boğum aralarındaki dokularda genel bir kahverengileşme görülür. Daha sonraki dönemde hastalığın ilerlemesiyle bitkinin özü parçalanır. Sap çürüklüğü genellikle bitkiler hasada gelmeden önce ortaya çıkar. Toprak yüzeyinde ya da ürün artıklarında kışlayan fungus uygun koşullarda mısır sapına direkt ya da böcek ve dolu gibi doğa olaylarının açtığı yaralardan giriş yapar. Fungus genellikle hava ve toprak yoluyla taşınır. Ayrıca düşük oranda da olsa tohumla da taşınabilir. Erkenci çeşitler genellikle daha duyarlıdır.
Rhizoctonia spp: Çıkış öncesi ve sonrası dönemde bitkilerin ölümüne neden olur. Daha ileriki dönemde ise bitkide kahverengi lezyonlar oluşturarak kök ve kökboğazı çürüklüğü yapar. Yaygınlığı Fusarium türlerine göre daha düşüktür.
İlgili Ürünler
Macrophomina phaseolina: Bitkinin fide devresinde yanıklık, olgunlaşma öncesinde ise alt boğumlarda sap çürüklüğü ve koçan çürüklüğüne neden olmaktadır. Sap çürüklüğü bitkide solgunluk, sararma ve kurumalar şeklinde ortaya çıkar. İletim demetleri üzerinde siyah mikrosklerotlar oluşturarak kömür görüntüsü oluşturur (Şekil 57a). İleri dönemlerde fungus taneleri de enfekte ederek koçanın siyah bir görünüm almasına neden olur (Şekil 57b). Yüksek toprak sıcaklığı, kurak şartlar ve su stresi hastalık gelişimi için uygundur.
Marmara, Karadeniz ve Akdeniz Bölgesi’nde bu hastalıklardan dolayı uygun iklim koşullarında bazı tarlalarda yaklaşık %20-30 oranında verim kayıpları oluşturabildiği gibi dolaylı olarak kalite kayıplarına da neden olabilir.
Ülkemizde mısır üretimi yapılan bölgelerde görülmektedir.
Mısırda Tohum, Kök, Kökboğazı, Sap ve Koçan Çürüklükleri Mücadelesi
Kültürel Önlemler
Etmenler hem tohum, hem de toprak kökenli olduklarından mücadelesi oldukça zordur. Mücadele için kültürel önlemlere uyulmalıdır. Alınabilecek başlıca kültürel önlemleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Sertifikalı tohum kullanılmalıdır.
- İyi bir tohum yatağı hazırlanmalı, ekim derinliği, toprak tavı uygun olmalı, toprak sıcaklığı 13 °C’den yüksek olmalıdır.
- Dayanıklı veya tolerant çeşitler tercih edilmelidir.
- Sap ve koçan yaralanmasından mümkün olduğu kadar kaçınılmalıdır
- Gübreler toprak analizi sonuçlarına göre uygulanmalıdır.Hastalığın yoğun olduğu yerlerde münavebe uygulanmalıdır.
- Sık ekimden ve aşırı sulamadan kaçınılmalıdır.
- Toprak tesviyesi iyi yapılmalıdır.
- Çapa ve boğaz doldurma işlemleri zamanında yapılmalıdır.
- Hasat zamanında yapılmalı ve tarlada kalan bitki artıkları yok edilmelidir.
Kimyasal Mücadele
Tohum ilaçlaması yapılır. Tohumlar ilaçlı değilse ekimden önce, önerilen bitki koruma ürünlerinden biri ile ilaçlanmalıdır. Ekim tarihinden çok uzun süre önce ilaçlanan tohumların üzerindeki ilaç etkisini kaybedeceğinden, depolanmış tohumluklarda ilacın bekleme süresine dikkat edilmelidir. Tohumlar, ilaçlama sistemi bulunan selektörlerde veya ilaçlama bidonlarında ilaçlanmalıdır. İlaçlamada kullanılan bitki koruma ürününün, tohumun tüm yüzeyini kaplamasına özen gösterilmelidir.
Bu hastalıkların mücadelesinde kullanılacak ilaçlar ve dozları aşağıda verilmiştir.
Mısırda Tohum, Kök, Kökboğazı, Sap ve Koçan Çürüklükleri Mücadelesinde Kullanılıcak İlaçlar
Etkili madde adı ve oranı (%) | Formülasyon Tipi | Doz (100 litre suya) | Son ilaçlama ile hasat arası süre (gün) | Etki mekanizması* |
---|---|---|---|---|
Güvenli olarak tavsiye edilen ilaçlar | ||||
Carboxin+Thiram 205,9+205,9 g/l | FF | 250 ml/100 kg tohuma | - | 7; M3 |
Prothiconazole+Metalaxyl 100+20 g/l | FS | 100 ml/100 kg tohuma | - | 1;4 |
Pyraclostrobin 200 g/l | FS | 50 ml/100 kg tohuma | - | 11 |
Thiabendazole+Fludioxonil+Metalaxyl-M+Azoxystrobin 300+37,5+30+15 g/l | FS | 8,5 ml/ünite 50.000 tohuma | - | 1,12;4;11 |
Kontrollü olarak tavsiye edilen ilaçlar | ||||
Fludioxonil+Metalaxyl-M 25+10 g/l | FS | 100 ml/100 kg tohuma | - | 4A,1;12,E2 |
Kaynaklar
Bu makale, T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI’ndan alınmıştır. İçerikte hiçbir değişiklik yapılmamıştır.
Orijinal Makale
Zir. Yük. Müh. Vahdettin AKMEŞE, Dr. Mehmet AYDOĞDU, Dr. Öncül Kaangün CANER, Zir. Yük. Müh. Pelin KELEŞ ÖZTÜRK, Zir. Yük. Müh. Özcan TETİK, Zir. Yük. Müh. Ali Faik YILDIRIM, Zir. Yük. Müh. Erkan YILMAZ, Dr. Abdullah YILMAZ (2017). Mısır Entegre Mücadele Teknik Talimatı. Ankara: T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI