Tanımı, Yaşayışı ve Zarar şekli
Ekin Güvesi erkek kelebeğinin üst kanatları altın sarısı renkte pullarla kaplanmış olup, alt kanatları kirli gri, kenarları boz renkte ve bol tüylüdür. Dinlenme halinde üstten bakıldığında arka kanatların uçları kırlangıç kuyruğu gibi ters (V) şeklindedir.
Kanat açıklığı 14–18 mm kadardır. Çok hareketli olan bu kelebekler bitkiler arasında uçuşmaları ile kendilerini belli ederler. Dişi kelebek erkek kelebeğe göre daha küçük, hareketi daha yavaştır. Üst kanatların son kısmında belirgin bir şekilde bulunan kahverengimsi siyah bant dişinin en belli başlı özelliği olup kanat açıklığı 10–14 mm’dir(Şekil 34 a,b).
Yumurtadan çıkan larva 1 mm kadar boyda, parlak sarımsı kırmızımtırak renktedir. Yaprak içinde beslenerek gelişmesini tamamlayan larvanın rengi kahverengimsi, baş kapsülü parlak siyah renktedir. Olgun larva boyu 8–11 mm arasında değişir. İklim şartlarına bağlı olarak hububat tarlalarında genellikle mayıs ayı içerisinde Ekin Güvesi kelebeklerinin uçuştuğu görülür. Çiftleşme bir iki gün içinde olur. Dişiler yumurtalarını topraktaki çatlaklara kümeler halinde ve ortalama 120 adet bırakır. İki hafta içinde embriyo safhasını tamamlayan yumurtalardan çıkan larvalar 15–20 cm toprak derinliğine inerek yazı geçirmek üzere diyapoz durumuna girerler.
Sonbaharda ilk yağmurlardan sonra toprakta aktif hale gelen larvalar henüz 2–3 yapraklı olan genç hububata geçerler. Hububat yaprağının iki epidermisi arasında beslenmeye başlarlar. Şubat ayı sonlarından itibaren kendisini hissettirmeye başlayan larvalar yaklaşık olarak 2 ay kadar bir bitki üzerinde veya bitkiden bitkiye geçerek beslenmelerine devam ederler. Pupa olgunluğuna varan larva kendisini toprağa atarak toprak parçacıklarının altında veya 5-10 cm toprak derinliğinde çıkardıkları ipeğimsi bir madde ile kokonlarını örerek pupa olurlar. Bu devre, sıcaklık ve toprak nemine bağlı olarak 10-15 gün devam eder.
İlk kelebekler mayıs ayına doğru ortaya çıkar. Böylelikle yılda bir döl vermiş olurlar. Kasım-aralık yağışlarının fazla miktarda olduğu yıllarda larva yoğunluğunun yüksek olduğu, bu dönemde yağışların yeterli olmaması halinde ise, daha sonraki dönemlerde yeterli yağış olsa bile yoğunluğun düşük düzeyde kaldığı belirlenmiştir.
Zarar, larvalar tarafından yapılır. Larvalar hububat yapraklarının iki epidermisi arasındaki yeşil dokuyu yiyerek fotosentezi engeller ve yaprağın uç kısımlarından itibaren kurumasına sebep olurlar. Geniş çapta zarara uğramış bir tarlada genel bir renk açılması olur ve uzaktan samyeli vurmuş hissini uyandırır (Şekil 35).
İlgili Ürünler
Sonbahar aylarının yağışlı, buna karşılık ilkbahar aylarının kurak geçtiği yıllarda bulaşmanın yüksek olduğu (%40’tan fazla) tarlalarda önemli derecede verim azalmasına ve hatta bazı hallerde ancak tohumluğun geri alınabildiği ölçüde zarara sebep oldukları saptanmıştır.
Ege, Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaygın olarak bulunmaktadır.
Doğal Düşmanları
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde larva parazitoiti olarak Bracon stabilis Wesmael ve Apanteles sp. (Hym. :Braconidae), Ege Bölgesinde Pnigalio pectinornis L. saptanmıştır. Bunun yanı sıra bitkiden bitkiye geçmek üzere kendini toprağa atan larvaların karınca, örümcek ve kuşlar tarafından toplandığı gözlenmiştir.
Buğdayda Ekin Güvesinin Mücadelesi
Kültürel Mücadele
Hasattan hemen sonra yapılacak derin sürüm (1–2 kez 15–20 cm derinliğinde), diyapoza girmiş yeni larvaların büyük bir kısmının ölmesine ve popülasyonun azalmasına yardım etmektedir.
Ekin Güvesi ile bulaşık sahalara en az iki yıl hububat ekilmemesi, hububatın yerine susam, baklagil, pamuk, darı ve karpuz gibi çapa bitkilerinin münavebeye girmesi, kurak geçen yıllarda hububatın sulanması olumlu sonuçlar vermektedir. Bunların yanı sıra yazlık ekimin geciktirilmesi üzerinde durulması gereken kültürel tedbirlerdendir.
Kimyasal mücadele
Ekin Güvesi ile ilaçlı mücadelede en uygun devre hububat yaprakları içinde beslenmekte olan larvaların boyları 2–6 mm olduğu zamandır. Bazı bölgelerde kimyasal mücadeleye mart ayından itibaren başlamak mümkün ise de bu durum bitkinin fenolojisi ve zararlının biyolojisi ile yakından ilgilidir. Özellikle yüksek ve dağlık yerlerde hububatın geç gelişmesi mücadele zamanını mayıs ortalarına kadar kaydırabilir.
Mücadeleye erken devre (larva boyu 2,5–4 mm) ilaçlamasının yanı sıra çeşitli nedenlerle ilaçlı mücadele gecikmiş ise larva boyları 7–10 mm olduğunda geç devre ilaçlamalarına yer verilmelidir. Bulaşma oranı %20’den yukarı olan tarlalar mücadele programına alınır.
Kaynaklar
Bu makale, T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI’ndan alınmıştır. İçerikte hiçbir değişiklik yapılmamıştır.
Orijinal Makale
Dr. M. Selçuk BAŞARAN, Dr. Numan E. BABAROĞLU, Dr. Eda AKSOY, Dr. Mehmet DUMAN, Doç. Dr. Adnan TÜLEK, Ekrem KAYA, Abdullah YILMAZ, A. Faik YILDIRIM, Dr. Münevver KODAN, Dr. Arzu AYDAR (2017). Buğday Entegre Mücadele Teknik Talimatı. Ankara: T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI