Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli
Erginler küçük boyda (0,6-1,5 mm) ve silindir vücutludur. Ön ve arka kanatların etrafında saçak şeklinde kıllar bulunur. Larva ve erginlerin ağız yapıları sokucu emicidir. Yumurtalar gözle görülemeyecek kadar küçük olup, bitki dokusu içine bırakılır. Yumurtadan çıkan bireyler, iki larva döneminden sonra prepupa ve pupa dönemlerini de geçirerek ergin olurlar. Erginler, kışı asmanın kavlamış kabukları altında, toprakta ve yabancı otlarda geçirir.
Rubiothrips vitis
Ergin dişi, 0,9-1,0 mm boyunda, açık sarı renklidir. Baş beyazımsı, kanatlar açık sarı, toraks ve abdomen açık kahverengi sarıdır. Nokta gözler portakal renginde, antenler 8 segmentlidir (Şekil 54a).
Thrips tabaci
Ergin dişi, 0,8-1,0 mm uzunluğunda, sarıdan koyu kahverengiye kadar değişen renktedir. Antenler 7 segmentlidir. Ön kanatlarının ön damarlarındaki kıllarda aralıklı diziliş vardır. Pronotumun ön kenar ve ön köşelerinde büyük kıllar yoktur.
Mycterothrips albidicornis ve Mycterothrips tschirkunae
Her iki tür de beyaz veya beyaza yakın hafif sarı renkli, antenleri 8 segmentlidir. Pronotumun arka köşelerinin her birinde bir çift uzun kıl bulunur. Ön kanat ön damarının ucunda yalnız iki kıl vardır. İki tür birbirinden anten segmentlerinin uzunluklarıyla ayırt edilir.
Frankliniella occidentalis
Ergin dişi, ortalama 1,5 mm uzunluğundadır. Dişilerde renk açık sarıdan koyu kahverengiye kadar değişmektedir. Antenler 8 segmentlidir. Ön kanatlarının ön damarlarındaki kıllarda sürekli diziliş vardır. Pronotumun ön kenar ve ön köşelerinde büyük kıllar bulunmaktadır.
Drepanothrips reuteri
Ergin dişi 0,6-0,7 mm uzunluğunda ve açık sarı renklidir. Baş açık renkli, nokta gözler kırmızıdır. Antenler 6 segmentlidir. Thripsler ilkbaharda gözlerin uyanmasıyla birlikte görülerek, yapraklar dökülünceye kadar bağ alanlarında bulunmakta ve zararlarına devam etmektedir. İlkbaharda havaların ısınması ve gözlerin uyanmasıyla birlikte erginler gözün içine girer, beslenerek ve yumurta bırakarak ilk zararına başlarlar.
Ege Bölgesi’nde bu dönemde en yoğun görülen ve zarar oluşturan thrips türü R. vitis’tir. Gözler uyandıktan ve yaprakçıklar açıldıktan sonra söz konusu türün yanı sıra daha düşük yoğunlukta T. tabaci, M. albidicornis ve M. tschirkunae türlerine de rastlanmaktadır. Thrips yoğunluğu asmanın çiçeklenme döneminde en yüksek seviyeye ulaşmakta, koruk döneminden itibaren sıcaklıkların da artmasıyla birlikte salkımdaki sayıları azalmakta, zararlı sürgün ve yapraklara geçmektedir. Çiçek salkımlarında sırasıyla en yoğun R. vitis, T. tabaci, F. occidentalis, M. albidicornis, M. tschirkunae ve D. reuteri türlerine rastlanmaktadır. Koruk döneminde en yoğun F. occidentalis görülmektedir. Olgun meyve döneminde F. occidentalis ile birlikte R. vitis bulunmaktadır. Gözlerde en fazla zarar R. vitis’in beslenmesi, tanelerde ise F. occidentalis’in yumurta koyması nedeniyle olmaktadır. Thripslerin gözlerde bitki özsuyunu emerek beslenmeleri sonucunda, genç yapraklar kıvrılır, kurur ve sürgünlerin büyümesi duraklar. Emilen yerler başlangıçta beyazdır, zamanla koyulaşır ve esmer bir renk alarak kurur (Şekil 54a). Ayrıca, yaprağın genel büyümesinden dolayı yaprak yırtılarak delik deşik olur (Şekil 55a).
Thripsler, bağda gözlerden başka sürgün, yaprak, tomurcuk ve çiçek gibi genç dokulara yumurta koyarak ve beslenerek de zararlı olurlar. Tanelerde ilk zarar belirtilerine asmanın koruk döneminden itibaren rastlanmaktadır. Bu dönemde F. occidentalis’in taneler üzerine yumurta koyarken açtığı yaranın etrafında hale şeklinde oluşan renk açılmaları (Şekil 55b) düşük yoğunlukta da olsa, sofralık üzümlerde kalitenin düşmesine ve ihracatta sorun yaşanmasına neden olmaktadır. Thripsler Türkiye bağ alanlarında yaygın olarak bulunmaktadır.
İlgili Ürünler
Doğal düşmanları
Ege Bölgesi’nde İzmir ve Manisa illerinde Thripslerin doğal düşmanı olarak Çizelge 5’teki türler saptanmıştır. Bu doğal düşmanlar arasında özellikle Aeolothrips spp. önemli yer tutmaktadır (Şekil 57). Bağ alanlarında yoğun ve geniş etki spektrumlu ilaçların kullanımı nedeniyle, bu doğal düşmanların gerek yayılışı ve gerekse popülasyon yoğunlukları çok düşük olup bağdaki thrips popülasyonunu baskı altına alabilecek sayıda değildir. Bu nedenle doğal düşmanların etkinliklerini arttıracak önlemlere öncelik verilmelidir.
- Bochartia sp. Acarina: Erythraeidae
- Anystis baccarum (Linn.) Acarina: Anystidae
- Orius minutus (L.) Hem.: Anthocoridae
- Orius laevigatus (Fieb) Hem.: Anthocoridae
- Orius pallidicornis (Reut.) Hem.: Anthocoridae
- Orius niger Walff Hem.: Anthocoridae
- Aeolothrips intermedius Bagnall Thy.: Aeolothripidae
- Aeolothrips melaleucus Haliday Thy.: Aeolothripidae
- Aeolothrips collaris Priesner Thy.: Aeolothripidae
- Aeolothrips gloriosus Bagnall Thy.: Aeolothripidae
- Melanthrips pallidor Priesner Thy.: Aeolothripidae
Bağda Thripsler Mücadelesi
Kültürel Önlemler
Thripsler kışı daha çok yabancı otlarda ve asmanın kavlamış kabukları altında geçirdiğinden bağ içindeki ve kenarındaki yabancı otların kışın temizlenmesi,
ayrıca asmanın kavlamış kabuklarının soyulması hem thripsler hem de bağ alanlarındaki diğer zararlıların kışlama yerlerinin bozulması nedeniyle thrips mücadelesinde etkilidir
Ayrıca yaz döneminde de bağ içinde ve kenarında bulunan yabancı otlarla mücadele thrips yoğunluğunu azaltmaktadır. Bu amaçla bağ içinde ve kenarında konukçusu olabilecek bitkilerin bulundurulmamasına özen gösterilmelidir.
Kimyasal Mücadele
Bağda ilaçlama
İlkbaharda bağın büyüklüğüne göre 20-50 asma kontrol edilir. Gözlerde ve yeni açılmakta olan yapraklarda göz veya yaprak başına ortalama 2-3 adet thrips saptandığında ilaçlama önerilir. Çok sayıda kültür bitkisinde ve yabancı otta bulunması, kısa sürede çok döl vermesi, doku içine yumurta bırakabilmesi nedenleriyle meyve tutumundan itibaren bağlarda F. occidentalis’e karşı kimyasal mücadele uygulaması her zaman %100 etkili olamamaktadır. Bu nedenle F. occidentalis’e karşı bağlarda yazın kimyasal mücadele uygulaması önerilmez.
Fumigant Kullanımı
F. occidentalis’in bazı ülkelerde karantina zararlısı olması nedeniyle, gerektiği durumlarda sadece ihraç edilecek ürünlerde zararlı ile mücadele amacıyla uygun depo koşullarında ruhsatlı bir fumigant ile fumigasyon önerilir.
Kaynaklar
Bu makale, T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI’ndan alınmıştır. İçerikte hiçbir değişiklik yapılmamıştır.
Orijinal Makale
Dr. F. Özlem ALTINDİŞLİ, Dr. Öncül K. CANER, Dr. Ercan CANIHOŞ, Dr. N. Mükerrem ÇELİKER, Dr. Emre EVLİCE, Dr. Nurdan GÜNGÖR SAVAŞ, Dr. Bilgin GÜVEN, Dr. Aydan KAYA, Özen MERKEN, Dr. Serkan ÖNDER, Dr. Fatma ÖZSEMERCİ, Dr. Naim ÖZTÜRK, Dr. Dilek POYRAZ, Dr. Nursen ÜSTÜN, Dr. Yıldız SOKAT, Abdullah YILMAZ (2017). Bağ Entegre Mücadele Teknik Talimatı. Ankara: T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI