Teknoloji sayesinde, mahsul yetiştirmek artık geleneksel yetiştirme döngüleri, toprak sağlığı veya hava koşulları ile sınırlandırılmamaktadır. Günümüzde toprak sağlığı ve hava koşulları gibi faktörler güvenilir değildir. Genellikle tahmin edilmesi güç olan bu faktörler iklim değişikliğinin bir sonucu olarak büyük ölçüde değişirler.
Ayrıca, şehirlerimize yiyecek getiren uzun ve karmaşık tedarik zincirleri, aşırı hava koşullarına, Ukrayna Rusya savaşındaki gibi krizlere ve Covid-19 sırasındaki boş süpermarket raflarında olduğu gibi, salgın hastalıklara karşıda savunmasızdır.
2050 yılına kadar dünya nüfusunun üçte ikisinin şehirlerde yaşayacağı ve bu nüfusun üretilen tüm gıdanın yüzde 80’nini tüketeceği tahmin ediliyor. Şehirler, artan nüfuslarını beslemek için teknolojik yeniliklerden (özellikle iç mekan dikey çiftlikler, seralar ve hassas tarım araçları) yararlanmalıdır.
Şehir liderleri, kentsel tarım teknolojisindeki yeniliklerden ("kentsel tarım teknolojisi") yararlanarak, gıda kaynaklarını çeşitlendirebilir ve böylece genel özellikle temel mikro besinlerin eksikliği, vitaminler ve mineraller gibi beslenme kıtlığından kaynaklanan artan güvensizlik tehdidi karşısında gıda direncini artırabilir. Bunu yaparken pestisitlerin veya kimyasal gübrelerin kullanımını önemli ölçüde azaltarak ve geleneksel tarım yöntemlerinin gerektirdiğinden çok daha az toprak alan kaplayarak yapabilirler.
İlgili Ürünler
Buna ek olarak, kentsel tarım teknolojisi mahallelere çok ihtiyaç duyulan yatırımları ve arzu edilen işleri getirebilir. Sahipsiz binalar ve boş depolar, bu bölgelere yakın yerlerde yaşayanlara dakikalar içinde besin değerini koruyan, taze, tadı ve besin değerini koruyan ve sağlıklı ürünler yetiştiren işletmelere dönüştürülebilir. Bu tesisler, konforlu ve iklim kontrollü ortamlarda vasıflı işler sunarak, yeni bir işçi havuzu oluşturacak.
Çoğu şehir temiz enerji veya temiz ulaşımı şehirlere entegre etmeye odaklanırken, buna ilave olarak dirençli gıda sistemleri oluşturmaya da odaklanmalıdır. Hükümetler, kentsel tarım teknoloji girişimcilerinin işlerini ölçeklendirmelerine ve daha fazla teknolojik yeniliği desteklemelerine yardımcı olmalıdır. Çoğu zaman, arazi kullanım düzenlemeleri girişimciler için bir engeldir. Politika yapıcılar bunları bir araç olarak kullanarak dirençli gıda sistemlerini kentsel dokunun önemli bir parçası haline getirmelidir.