2021 yılında yüksek olan gübre fiyatları, 2022 yılında da yüksek seviyelerini koruyor. Gübrede yüksek olan bu fiyat seviyelerinin beş temel nedeni var.
1. Güçlü Gübre Talebi
Gübre talebi, Covid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana rekor seviyelere ulaştı. Bu gıda güvenliği ve devletlerin tarım sektörüne verdiği güçlü destekten kaynaklanmaktadır.
Buna ilave olarak boş olan arazilerin ekilmesi için verilen teşviklerin en üst düzeye çıkartılması, gübre kullanımını arttırmıştır.
2. Tedarik Kesintileri
2021 yılında yaşanılan hava olayları ve yüksek girdi maliyetleri gibi bir dizi etken nedeniyle gübre üretimi yapan birkaç fabrikanın kapanmasından oluşan kesintilerden, gübre üretimi büyük ölçüde etkilendi. Yaşanılan bu sıkıntı gübre üreticilerinin piyasa talebini karşılamak için gereken arz seviyelerini korumasını engelledi. Sonuç olarak, gübre temini küresel gereksinimlerin altına düştü.
3. Yüksek Hammadde Fiyatları
Birkaç önemli gübrenin üretim süreçleri enerji yoğun veya enerji bağlantılıdır. Azot endüstrisinde, enerji hammaddeleri, amonyak üretmek için toplam üretim maliyetlerinin ~%70-80'ini oluşturur. Fosfat sektörü, hammadde olarak amonyak ve kükürt (petrol ve gaz üretiminin bir yan ürünü) kullanır. 2021 yılında enerji fiyatlarının, sıkı arz ve talep dinamiklerine yanıt olarak yükselişi, dünyadaki birçok gübre üreticisinin işletme maliyetlerinin önemli ölçüde artmasına neden oldu.
İlgili Ürünler
4. İç Politikalar
2021 yılında gübreye ulaşabilmedeki azalış, hükümetlerin yerel gübre arzını koruması için politikalar uygulamasına neden olmuştur. Mahsul verimliliği ve dolayısıyla gıda arzı üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, gübre arzı genellikle ulusal öneme sahip bir mesele olarak kabul edilir.
Uygulanan bu politikalar, Çin, Rusya ve Mısır dahil olmak üzere küresel pazara yönelik büyük tedarikçilerin gübre ihracat potansiyelini azaltıp veya sınırlayarak; küresel gübre pazarının daha da sıkılaşmasına neden oldu.
5. Jeopolitik Riskler
Gübre piyasası 2021'de jeopolitik aksamalardan etkilendi. Bunlardan en önemlisi, AB ve ABD tarafından Belarus'a ekonomik yaptırımların uygulanmasıdır. Belarus, dünyadaki potasyumun neredeyse beşte birini sağlıyor ve üçüncü en büyük ihracatçı. Belarus'tan potas arzının potansiyel olarak kaldırılması, ülkenin küresel arza katkısı göz önüne alındığında piyasada bir belirsizliğe yol açtı.