Ayçiçeği Nasıl Bir Bitkidir?
Ayçiçeği ülkemizde ekim alanları nerelerdir? Ayçiçeği hangi bölgede ne kadar ekilir? Ayçiçeğinin ekonomik değeri nedir.?
Ayçiçeği (Helianthus annuus L.), günümüzün en önemli yağ bitkilerinden biridir. Ayçiçeği yağı yemeklik kalitesi yönünden tercih edilen bitkisel yağlar arasında ilk sırayı almaktadır. Dolayısıyla Dünya’ da birçok ülkede ekonomik düzeyde tarımı yapılmaktadır. Yurdumuzda da yıllara göre değişmekle beraber yaklaşık 550-600.000 hektar arasında ayçiçeği ekilmektedir. Türkiye’ deki ayçiçeği ekiliş alanlarının %73’ ü Trakya-Marmara, %13’ ü İç Anadolu, %19’u Karadeniz, %3’ ü Ege ve %1’i Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindedir.
Ayçiçeğinde üretim alanları hemen hemen en yüksek sınıra dayanmıştır. Bu nedenle artan nüfusumuzun bitkisel yağ ihtiyacının karşılanması, öncelikle üreticilerimizin yüksek verimli, hastalıklara dayanıklı tohumluk kullanması; uygun toprak işleme, gübreleme,tarımsal mücadele ve ekim nöbeti yanında bilinçli bir sulama yapmaları ile mümkündür. Diğer kültür bitkilerinde olduğu gibi ayçiçeğinde de tane ve yağ verimini etkileyen en önemli faktörlerden birisi toprakta kök derinliğinde bitkilerin faydalanabileceği faydalı rutubetin bulunup bulunmamasıdır. Ayçiçeği bitkisi kazık kök yapısı ile kurağa toleranslı bir bitki kabul edilse de yazlık bir bitki olması ve bu mevsimde de yeterince yağış düşmemesi sonucu oluşan kuraklık dekardan alınan verimi oldukça düşürmektedir.
Ayçiçeği Yetiştirme Koşulları
Ayçiçeği hangi topraklarda yetişir? Ayçiçeği için uygun sıcaklıklar nedir? Ayçiçeğinde sonbahar toprak işlemesi nasıl olur? Ayçiçeğinde ilkbahar toprak işlemesi nasıl olur?
- 12-14 °COptimum Sıcaklık
- 8-10 °CMinimum Sıcaklık (Gelişim)
- 4-5 °CMinimum Sıcaklık (Yaşam)
- 40 °C +Maksimum Sıcaklık
Ayçiçeği İçin Sıcaklıklar Nasıl Olmalıdır?
Ayçiçeği bitkisi oluşturduğu kuvvetli ve derinlere gidebilen kök sistemi nedeniyle kurağa nispeten dayanıklı bir bitkidir. Tek yıllık ve yazlık bir bitki olarak subtropik ve ılıman iklim bölgelerinde (temmuz ayı ortalama sıcaklığı 18-19°C’nin altına düşmeyen yerlerde) yetiştirilmektedir. Vejetasyon periyodu (80-130 gün)süresince toplam sıcaklık ihtiyacı 2600-2850 °C’dir. Çimlenme süresinde en düşük olarak 4-5 °C, uygun bir çıkış için ise en azından 8-10 °C ve optimum olarak 12-14 °C sıcaklık gereklidir.
Gelişme döneminde 30 °C’nin üzerindeki sıcaklık dereceleri büyümeyi engellemekte, 40 °C’nin üzerinde ise polenler, genel olarak çimlenememekte ve döllenme ya zayıf olmakta ya da hiç olmamaktadır. İlkbaharın geç donlarına karşı çok hassas değildir. Genç bitkiler donmaya karşıda yanıklıdırlar. Fideler kotiledon devresinde -5°C’de canlı kalabilmektedir. Güneşli, sıcaklığı fazla olan ve yetişme periyodunda aylık sıcaklık ortalaması 25 °C olan yerlerde daha iyi yetişmektedir.
- 10-12 saatMinumum Güneşlenme Süresi
Ayçiçeğinde Güneşlenme
Ayçiçeği yapraklarının heliotropik (ışığa yönelme) özelliği nedeniyle fotosentez için ihtiyaç duyduğu ışığı rahatlıkla alabilir.
Bu ışığa yönelme özelliğinden dolayı ayçiçeğine Trakya ve Marmara Bölgesinde “günebakan” veya “gündöndü” denilmektedir.
- 6-7.2 pHpH Seviyesi
- İyiDrenaj
- Organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi iyi topraklarToprak Tipi
Ayçiçeğinin Toprak İsteği Nasıldır?
Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi iyi topraklarda yüksek verim potansiyeline sahiptir. Kumsal topraklardan ağır yapıdaki killi topraklara kadar her türlü iyi drenaj sağlanmış topraklarda tarımı yapılabilmektedir. Ayçiçeğinin tuzluluğa karşı toleransı azdır. Tuzlu topraklarda yetiştirilen ayçiçeğinin tohumlarının yüzde yağında azalmalar görülmüştür. Ayrıca ayçiçeği yetişecek toprakta %1-2 düzeyinde bulunacak tuz konsantrasyonunun çimlenmeyi önemli oranlarda düşürdüğü belirlenmiştir. Ayçiçeği, asitliği (pH) 6.0 ile 7.2 arasında olan topraklarda en iyi yetişir.
Ayçiçeği Yetiştirme Teknikleri
Ayçiçeği ekim öncesinde toprak hazırlığı nasıl yapılır? Ekim nöbeti nasıl yapılır? Ayçiçeğinde gübreleme ve sulama nasıl olur? Ayçiçeği ekimi nasıl yapılır?
Ayçiçeğinde Ekim Nöbeti
Ayçiçeği topraktan fazla besin maddesi kaldırdığı için yüksek verim açısından ve özellikle toprağın yapısının iyileştirilmesi, hastalık, zararlı ve parazit bitkilerin populasyonlarının kontrol altında tutulması için ayçiçeğinde ekim nöbeti uygulanmalıdır. Ana ürün ekilişlerinde hububat, yem bitkileri, pancar veya baklagiller; ikinci ürün ekilişlerinde ise diğer ikinci ürünlerle (mısır, soya, susam) ekim nöbetine girebilir. Ekim nöbeti bazı hastalık, zararlı ve özellikle orobanşla mücadelede etkin olur.
Ayçiçeğinin gireceği bazı münavebe modelleri şu şekilde olabilir;
1. Model: Buğday +Ayçiçeği + Fiğ + Mısır
2. Model: Şeker Pancarı + Ayçiçeği + Buğday +Fiğ
3. Model: Çeltik + Ayçiçeği + Kavun-karpuz +Pamuk
4. Model: Pamuk + Buğday + Ayçiçeği + Baklagil
Ayçiçeğinde Dikim Öncesinde Toprak Hazırlığı
Ana ürün toprak hazırlığı
Toprak hazırlığına sonbaharda ön bitki hasadını takiben başlanır. Tarla pullukla 20-25 cm derinlikte sürülür. Ancak her yıl bu şekilde derin sürüm yerine, değişen derinlikte yapılacak sürüm maliyeti azaltacağı gibi daha da önemlisi pulluk tabanı olarak adlandırılan sert toprak tabakasının oluşmasını önleyecektir.
Toprak yüzeyinin kışa sürülmüş olarak girmesiyle su alınımı artar, donma ve çözülmelerle toprağın fiziksel özellikleri düzelir. İlk sürümü takiben sonbahar yağışları nedeniyle tarlada otlanma olursa, kışa girmeden önce toprak kazayağı ile 10-15 cm derinlikte işlenerek otların derine gömülmesi sağlanır. İlkbaharda derin toprak işlemeden kaçınmalı, toprak tava geldiği zaman, toprak tavının kaçmasını önlemek amacıyla, yüzeysel olarak pullukla sürüm yapılır.
Genel olarak, toprak otlanmamış ve sert değilse kültivatör ile, kaba ise diskaro ile yüzeysel olarak 10-15 cm derinlikte işlenebilir. Toprak, rototiller tipi kombine aletlerle de yüzeysel olarak işlenebilir. Bu şekilde toprağın hem alttan yarılarak işlenmesi, parçalanması ve hem de belli bir seviyede düzlenmesi mümkün olacaktır.
İkinci ürün toprak hazırlığı
Kanola (kolza), arpa ve buğday hasadı sonrası anız yakılmamalıdır. Ekin sapları oldukça dipten kesilmiş, sap-saman ve yabancı otları tırmıkla uzaklaştırılmış olan tarlada sulama için bölmeler (tavalar) yapılarak toprak yeterince sulanır. Hava sıcaklığına bağlı olarak 4-5 gün içinde tava gelen toprak 18-20 cm derinliğinde sürülür, diskaro çekilir.
Eğer ekim kombine mibzerlerle yapılmayacaksa, ekimde verilecek gübreler santrifüj gübre makinasıyla toprağa saçılır, yabancı ot veya toprak zararlıları için ilaçlama gerekiyorsa uygulanır, gübre ve ilaç diskaro ya da tırmık ile ekim derinliğinde toprağa karıştırılır. Daha sonra sürgü çekilerek toprak bastırılır ve ekime hazır hale getirilir. Uygulanan tırmık toprağı belli ölçüler içinde tesfiye etmesi bakımından da faydalıdır.
Ayçiçeği Ekimi
Ayçiçeği ekimi çok geniş bir zaman periyodu içinde yapılabilmektedir. Ancak, ana (birinci) ürün ekim zamanını hava sıcaklığı ve toprak tavı belirlemektedir. Buna göre mart ortalarından temmuz ortalarına kadar ana ve ikinci ürün ayçiçeği ekimi yapılabilmektedir. Ekim; Ege, Güney ve Güneydoğu Bölgelerinde mart, nisan; Marmara, Orta Anadolu, Karadeniz Bölgelerinde nisan; Doğu Anadolu Bölgesinde mayıs ayında yapılmaktadır.
İyi bir ekim için tohum yatağı yeterli rutubete sahip, iyi işlenmiş olmalı; fazla kabarık ve gevşek olmamalı; anız artıkları ve yabancı otlar temizlenmiş olmalıdır. Bu durumda en uygun ekim derinliği 3-4 cm’dir. Toprak tavı açısından gerekli olduğunda 7-8 cm derinliğinde bile ekim yapılabilir. Ancak gerekenden derin yapılan ekimlerde topraktan çıkış zamanında olmayacağı gibi dalgalı ve bozuk olur. Ayçiçeği ekiminin serpme, pulluk çizilerine, ocak usulü yapıldığı bilinse de; iyi hazırlanmış bir tarlada ekim makinesi ile yapılacak ekim en uygun olanıdır.
Ekim Şekli
Ayçiçeği ekiminde hassas havalı (pnomatik) mibzerler kullanılmaktadır. Bu tip havalı ekim makineleri kullanıldığında sıra arası, sıra üzeri ve ekim derinliği kolaylıkla ayarlanabilmekte, sıra üzerindeki bitkileri seyreltme (tekleme) işlemi ortadan kalkmakta, bir dekara kullanılan tohum miktarından da önemli tasarruf sağlanarak (300-350 gr/da) mütecanis bir çıkış elde edilmektedir.
Ayçiçeği Hangi Aralıklarla Ekilmelidir?
Ayçiçeği ekiminde sıra arası mesafe 70 cm ve sıra üzerindeki bitkiler arasındaki mesafe ise toprak verimliliği ve yağış durumuna bağlı olarak 25-35 cm arasında olabilir. Kısa boylu çeşitlerde sıra üzeri bitkiler arasındaki sıklığın mesafesi yaklaşık 25 cm, orta boylularda 30 cm, uzun boylularda 35 cm olmalıdır. Kurak ve az verimli toprak koşullarında sıra üzeri mesafe 35-40 cm, sulanan, yağışlı ve verimli toprak koşullarında 25 cm olabilir. Çeşit ve toprak koşullarına göre yüksek verim alabilmek için bir dekar alanda istenen yaklaşık bitki sayısı 4000-5500 arasında olabilir.
Ekim derinliği toprak nemi ile ilgilidir. Ekim derinliği, iyi hazırlanmış tavlı tohum yatağında ve erken ekimlerde 5-6 cm olabilir. Buna karşın toprak tavının yetersiz olduğu ve özellikle geç ekimlerde tohumun nemli toprak tabakasına düşebilmesi için ekim derinliğinin 6-7.5 cm arasında olması uygundur. 8 cm den fazla derine ekimde ayçiçeğinin toprak yüzeyine çıkışı zorlaşır ve dekarda istenen bitki sıklığı elde edilemez.
Tohumluk
Ayçiçeği tarımında tohumluğun önemi büyüktür. 1980’ li yıllarda daha önce üretilmekte olan açık tozlanan çeşitin (Vniimk-8931) yerini hızla hibrid (melez) ayçiçeği çeşitleri almıştır. Son yıllarda yağ oranı yüksek, yağında oleik ve linoleik asit oranları yüksek çeşitler üreticilerin hizmetine sunulmuştur. Ülkemizin Trakya gibi bazı bölgelerinde ayçiçeği üretiminde büyük sorun olan orobanş (Orobance cumana) parazitinin bugün için görülen a, b, c, d, e, f ırklarına dayanıklı çeşitler ıslah çalışmaları sonucu üretime alınmıştır. Ayrıca genetik çalışmalar sonucu orobanşa ve yabancı otlara karşı mücadelede imidaziolin (IMI) grubu imazofil herbisetlere dayanıklı ayçiçeği çeşitleri geliştirilmiştir.
Üreticiler bölgelerine uyan, yüksek verimli ayçiçeği tohumluklarını gerek kamu ve gerekse özel sektör tohumculuk kuruluşlarından temin edebilirler. Üreticiler bu tohumların seçiminde şu noktalara dikkat etmelidirler.
- Her yıl ayçiçeği üreticileri mutlaka sertifikalı yeni tohumluk ekmelidirler.
- Ekilecek tohumlukların temiz, çimlenme oranı ve çıkış gücü yüksek olmalıdır.
- Orabanş (verem otu) görülen tarlalarda verim düşüklüğüne neden olmamak için, bu parazite dayanıklı ayçiçeği tohumluğu tercih etmeli veya imi grubu ayçiçeği ekerek kimyasal mücadele yapılmalıdır.
- Ekilecek çeşit eğer mildiyöye (köse hastalığı) karşı hassas ve ilaçsız ise mutlaka bu hastalığa karşı ekimden önce tohum ilaçlaması yapılmalıdır.
Ayçiçeğinde Tohum Bağlama
Ayçiçeği çiçeklenme döneminde tozlanma (döllenme) için çeşitin kendine tozlanmasının az veya çok olmasına bağlı olarak yüksek oranda bal arılarına ihtiyaç duyar. Bu nedenle çiçeklenme dönemindeki süre de ayçiçeği üretim tarlaları yakınında arı kovanı bulunması tablalardaki döllenme yetersizliğinden ileri gelen boş dane oranını azaltır.
Bal arılarının ayçiçeğinin döllenmesindeki payı %90’nın üzerindedir.
Ayçiçeğinde Gübreleme
Ayçiçeği Tarımında Kuruda ve Suluda Kullanılacak Gübre Dozları
Öncelikle en doğru bir gübreleme için toprakların analiz yaptırılması şarttır. Genel bir bilgi vermek amacıyla ayçiçeği üretiminde yeterli ve dengeli bir gübreleme için kuru koşullarda uygulanabilecek gübre form ve dozlarının çeşitli seçenekleri aşağıdaki çizelgede belirtilmiştir.
Azotlu, fosforlu ve potaslı gübrelerin tamamı ilkbaharda ilk toprak işlemesinden önce tarlaya santrifüjlü gübre dağıtma makinesi ile saçarak verilip arkasından kazayağı ile ekim derinliğine karıştırılabileceği gibi ekimde tarlaya kombine ekim makinesi ile de banda tohumun 5 cm sağına (veya soluna) ve altına gelecek şekilde verilebilir.
Azotlu gübrelerin tamamı ekimle birlikte verilebileceği gibi yarısı ekimle, diğer yarısı da ara çapasından önce sıra aralarına, bitkilerin yaprak ve büyüme noktalarında kalmayacak şekilde uygulanabilir.
Ayrıca bitki yapraklarını gübrenin yakmaması için sulama yaparken veya yağmur çiselerken yapraklar yaş olacağından kesinlikle azotlu gübre uygulanmamalıdır.
Fosforlu Gübreler
Sadece fosfor içermesi yönünden ayçiçeği tarımında en çok kullanılan gübre triple süpe rfosfat (% 43-46)’ tır. Eğer toprak analizi sonucu bu gübreye ihtiyaç duyulursa tamamı ekim öncesi toprağa verilip karıştırılmalıdır. Yapılan araştırmalarda saf olarak 7-8 kg/da fosforun yani 15-18 kg/da triple fosfatın dekardan en yüksek verimi almada yeterli olduğu görülmüştür.
Toprağa verilen fosforun bitkiler tarafından alınmayan kısmı toprakta birikmektedir. Diğer bir deyişle yağmur suları ile fosforun topraktan yıkanması çok az olmaktadır. Bu nedenle toprak analizi yaptırmadan her yıl gereksiz fosforlu gübre kullanımından ve gereksiz masraftan kaçınılmalıdır.
Potasyumlu Gübreler
Genelde Türkiye toprakları potasyum besin maddesi açısından zengindir. Bu nedenle toprak analizleri sonucu tavsiye edilmedikçe potasyumlu gübre kullanmaya gerek yoktur. Eğer toprakta potasyuma gerek duyulursa potasyum sülfat (%50K2O) gübresinden toprak analizi sonucuna göre ekim öncesi veya ekimle birlikte gübreleme yapılabilir.
Kompoze Gübreler
Kompoze gübreler azot, fosfor ve potasyumun belli oranlarda karıştırılmasından yapılmıştır. Türkiye’ de en çok kullanılan kompoze gübreler; 20-20-0, 18-46-0, 26-13-0 ve 15-15-15’ tir. Burada kompoze gübre içerisinde birinci rakam azot, ikinci rakam fosfor ve üçüncü rakam ise potasyum miktarını % olarak ifade etmektedir.
Özellikle ayçiçeği tarımında toprağımızın fosfora ihtiyacı varsa 20-20-0 gübresi ekim öncesi veya ekimle birlikte dekara 30-35 kg olmak üzere kullanılabilir. Yalnız kompoze gübrelerin her yıl kullanılması sonucu bazı üretici tarlalarında fosfor birikimi olmaktadır. Bu nedenle toprak analizi sonucunda fosforlu gübreye ihtiyaç yok ise kompoze gübreler yerine diğer azotlu gübrelerin kullanılması gerek üretici ve gerekse ülkemiz açısından daha ekonomik ve verimli olacaktır.
Yaprak Gübreleri
Yaprak gübreleri, son yıllarda Ülkemizde de tarla tarımında kullanılmaya başlanmıştır. Çoğunlukla sıvı olarak pazara sunulan yaprak gübreleri içerisinde bir veya birden fazla besin maddesi elementi bulunmaktadır. Bitkinin yetişme döneminde tarla toprağında molibden, çinko gibi bazı mikro besin maddelerinin noksanlığı görülebilir. Söz konusu bu besin maddelerinin ayçiçeği kökleri ile yeterince topraktan alımı mümkün olmayacağından bitkilerde gelişme geriliği, yaprak renklerinde sararma ve morarmalar görülebilir.
Besin maddesi noksanlığından emin olunan ayçiçeği tarlalarına, Bakanlık kullanım iznine sahip ihtiyaç duyulan besin maddesi noksanlığını karşılayacak yaprak gübreleri temin edilerek, kullanma talimatına göre doğru oranda su ile karıştırılarak uygun bir pülverizatörle verilmelidir. Tavsiye edilen yaprak gübresinin uygun dozunu, akşamüzeri güneşin yakıcı olmadığı saatlerde uygulanması bitkide yanmaları önler.
Yaprak gübrelerini tek başına, ayçiçeği tarımında ekim öncesi ve makineli çapa öncesi sıra arasına verilen mineral gübrelere alternatif olarak kullanmak dekardan istenen verim artışını kesinlikle sağlamaz. Unutulmamalıdır ki bitkinin esas besin maddesi ve su alması ile toprakta dik durmasını sağlayan kökleridir. Dolayısıyla normal koşullar altında bitki doğal olarak topraktan besin maddelerini almaktadır. Ancak toprakta bitki yetişme döneminde bazı bitki besin maddelerinin noksanlığı görülürse, fotosentez organı olan yapraktan bitkiye zorunlu olarak uygun bir yaprak gübresi ile noksan olan besin maddesi verilebilir.
Ayçiçeğinde Sulama
Ayçiçeğinde Sulama Zamanları
Ayçiçeği ekim döneminde toprakta yeterince rutubet yok ise bir çıkış sulaması yapılabilir. Eğer çıkıştan sonraki erken gelişme döneminde de tarla toprağında faydalı su azalırsa, kuraklığı duymaya başlayan bitkiler solgunluk belirtileri göstereceğinden yaklaşık 15-20 gün aralarla 1-2 sulama yapılabilir.
Sulama aralığının hesaplanmasında ölçü, tarla toprağında bulunan rutubeti solma noktasına düşürmeden, topraktaki faydalı su %50’ ye indiğinde hemen tarla su kapasitesine gelecek miktarda su verilmesidir. Ayçiçeği için en önemli sulama zamanları
Sulama Suyu Yeterli Olduğunda
- İlk Tabla Oluşumu
Ekimden ortalama 50-55 gün sonra tabla oluşumu (yıldız tabla devresi) başlamaktadır. Bitkinin büyüme ucu tablayı oluşturmak üzere son yaprak hizasından hafif yükselerek genişlemeye başladığı, büyüme ucunun beş santimetre çapında bir tablaya dönüştüğü zaman tabla oluşumu başlangıcıdır. Bu dönemde ayçiçeğinin suya çok ihtiyacı olduğundan sulama yapılması gerekir.
- Çiçeklenme Başlangıcı
Tabla çevresinde iki sıradan oluşan yalancı çiçekler görüldükten sonra, sıra asıl çiçeklere gelmektedir. Söz konusu bu devre çiçeklenme başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Yıldız tabla oluşumundan yaklaşık 15 gün sonraya rastlayan bu zamanda da ayçiçeğinin su ihtiyacı yine çok yüksektir.
- Danelerde Süt Olumu Başlangıcı
Tabla üzerindeki daneler, iki parmak arasında sıkıldığında içlerinin beyaz süt görünümü aldığı bu dönemde de ayçiçeğini sulamak gerekir. Bu da yaklaşık çiçeklenme başlangıcından 15 gün sonraya rastlamaktadır.
Sulama Suyu Yetersiz Olduğunda
Zorunlu hallerde sulama suyunda kısıntı yapmak gerekirse bir defa çiçeklenme başlangıcında yeterli bir sulama yapılabileceği gibi, tabla teşekkülü ve süt olum dönemlerinde de az miktarda kısıtlı olan su ile sulama yapılabilir. Özellikle çiçeklenme döneminde sulama imkanı olan yerlerde yeterli bir sulama yapılması dekardan istenen ürün artışını sağlaması açısından çok büyük önem taşımaktadır.
Ayçiçeği Tarımında Sulama Yöntemleri
Ayçiçeği tarlaları yağmurlama ve karık sulaması yöntemlerinden faydalanılarak sulanabilir. Çıkış için ve erken gelişme döneminde bitkiler 40-50 cm oluncaya kadar yağmurlama yöntemi, çiçeklenme öncesi ve sonrası dönemlerde bitkiler boylandığında yapılacak sulamalar da ise karık yöntemi tercih edilmelidir. Karık yöntemiyle sulama yapılacak tarlalarda ayçiçeği bitkileri daha 25-30 cm iken sıra aralarından kazayağı geçirilerek karıklar açılmalıdır.
Ayçiçeği Tarımında Başarılı Bir Sulama Yapılmasında Dikkat Edilecek Esaslar
- Sulu tarım yapılacak tarla toprağı pulluk ve benzeri aletlerle Sonbahar mevsiminde derin işlenmelidir.
- Yetiştirilecek ayçiçeği bitkisi belli aralıklarla ve yeteri kadar sulanmalıdır. Sulama aralığının hesaplanmasında ölçü, toprak suyunun hiçbir zaman sürekli solma noktasına inmemesidir. Genellikle topraktaki faydalı su %50’ ye düştüğünde tarla su kapasitesine gelecek miktarda sulama yapılmalıdır.
- Eğimli tarım arazilerinde eğime dik ekim yapılmalıdır. Böylece ekim sıraları (karıkları) eğime dik olacaktır.
- Sulamadan önce ayçiçeği sıraları arasında daha bitkiler 25-30 cm boyunda iken kaz ayağı ile karıklar oluşturulmalıdır.
- Karıklara eşit su verebilmek için sifon türü aletler kullanılmalıdır.
- Ayçiçeği tarlasının sulanması sırasında suyun toprakta kök derinliğine kadar ulaşıp ulaşmadığı bir demir çubuk ile kontrol edilmelidir.
- Sulama suyunun tarlanın her tarafında mütecanis olarak ayçiçeği bitkilerinin köklerine kadar ulaşması sağlanmalıdır.
- Tarlanın toprak yapısı ve uzunluğu dikkate alınarak sulama süresi iyi ayarlanmalıdır.
- Sulu tarım yapılan topraklarda organik madde çabuk tükenir, toprağın fiziksel yapısı da bozulur. Bu nedenle sulu tarım alanlarının toprak yapısını organik madde yönünden korumak için ahır gübresi veya yeşil gübre kullanılması çok faydalı olmaktadır.
- Sulanan tarım alanları toprak hazırlığı sırasında çok iyi tesviye edilmeli, sulama suyunun tarlada göllenmesine olanak verilmemelidir. Göllenme durumunda en kısa zamanda fazla su drene edilmelidir. Aksi takdirde göllenen su bitki köklerinin yeterince hava alamaması sonucu ölmesine veya gelişmenin gerileyerek bitkilerin sararıp solmasına neden olmaktadır.
- Sulama suyunun kalitesinin iyi olmasına dikkat edilmelidir. Çok tuzlu, sanayi atıkları ile kirli sular sulama için uygun değildir. Söz konusu elverişli olmayan bu sularla sulama yapılırsa tarlaların çoraklaşmasına neden olunabilir.
- Uzun süreli göllendirilerek yapılan sulamalarda da özellikle drenajı bozuk tarım arazilerinde tuzlulaşma çabuk olmaktadır. Bu nedenle göllendirilerek yapılan sulamalardan kaçınılmalıdır.
Ayçiçeğinde Bakım İşlemleri
Ayçiçeğinde çapa
Ayçiçeği bir çapa bitkisidir. Çapanın zamanında yapılması, yabancı otlarla mücadele, toprak yüzeyinin kabartılarak neminin muhafazası ve yüksek verim açısından önem taşımaktadır. Çapalama küçük işletmelerde el çapası ile yapılmaktadır. Makineli ara işleme-çapası için ayçiçeğinin sıraya ekilmiş olması gerekmektedir.
Ayçiçeğinde genel olarak iki çapa yapılmaktadır. Bunlardan birincisi tekleme sırasında, ikincisi ise bitkiler 30-35 cm boya ulaştığında yapılmalıdır.
Tekleme sırasında, traktörle çekilen kazayağı ile sıra aralarında toprak kaymak tabakası kırılıp, toprak kabartılır, yabancı otlarla mücadele edilir. Ancak, sıra üzerindeki yabancı otlar tekleme sırasında, el çapası ile temizlenmelidir. Gerektiğinde çıkıştan sonra, yabancı ot problemi varsa vakit geçirilmeden freze geçirilmelidir.
Ayçiçeği 25-35 cm boya ulaşana kadar yabancı ot mücadelesi iyi yapılır ve herhangi bir zarar görmezse, bu dönemi takiben hızla gelişip toprak yüzeyini örttüğü için altında yabancı ot gelişmesi olmadığı gibi, bu durum toprak tavının korunması açısından da önem taşır.
Tekleme
Ekimde eğer hassas (pnömatik veya mekanik) ekim makinaları kullanılmıyor ve yaygın olarak kullanılan pamuk veya mısır ekim makinaları ile ekim yapılıyorsa, sıra üzeri mesafesi istenilen ölçülerde ayarlanamaz. Bu nedenle de sıra üzerindeki bitkiler düzensiz mesafelerde çıkacakları için bitkiler 10-15 cm boya ulaşınca, sıra üzeri mesafesi dikkate alınarak tekleme uygulanır. Pnömatik ya da hassas ekiciler ile arzu edilen sıklıkta ekim yapılabildiğinden tekleme işlemine gerek duyulmamaktadır. Teklemeden sonra bir dekardaki bitki sayısı 4000-6000 olmalıdır.
Boğaz doldurma
Bitkiler 30-35 cm boya ulaşınca boğaz doldurma, karık açma ve ot çapası yapılır. Bu işlemler küçük işletmelerde el çapası ile yapılabileceği gibi, alet-ekipmanı olan işletmelerde boğaz doldurma pulluğu ile yapılmaktadır. Bu şekilde sıra aralarındaki otlarla mücadele edilmiş, toprak kabartılmış, sulama için karıklar açılmış ve boğaz doldurulmuş olur. Bu işlemler ayrı ayrı yapılabileceği gibi, modern işletmelerde mevcut kombine aletlerle de yapılabilir.
Frezeli ara çapa + gübre ünitesi + lister kombinasyonundan oluşan aletler ile belirtilen işlemler kombine olarak uygulanabilmektedir. Böylece, zaman ve yakıt ekonomisinin yanında, tarla trafiğinin azaltılması yoluyla traktörün neden olduğu toprak sıkışması da en aza indirilmiş olur.
Çapa ve boğaz doldurma işleminin zamanından önce yapılması bazı geç çıkan, küçük fideciklerin toprak altında kalmasına, geç yapılması ise gelişen ve boylanan bitkilerin traktör veya kazayağının gövdesine çarpıp kırılarak zarar görmesine neden olabilir.
Kazayağı veya lister pulluk ile yapılacak çapa ve boğaz doldurma işleminin 8- 10 cm’den daha derin olmamasına dikkat edilmelidir. Çünkü derin yapılacak çapa işlemi bitkilerin yan köklerinin açıkta kalmasına, zarar görmesine ve topraktan gereksiz yere fazla miktarda su kaybı sonucu verimde düşmelere neden olur.
Ayçiçeğinde Zirai Mücadele Yöntemleri
Ayçiçeğinde en çok görülen hastalıklar nelerdir? Ayçiçeği hastalıkları nasıl tedavi edilir? Ayçiçeğinde bilinen zararlılar hangileridir? Ayçiçeği zararlıları ile nasıl mücadele edilir?
Ayçiçeği Tarımında Yabancı Ot Mücadelesi
Yabancı ot mücadelesi ayçiçeği yetişme devresinin ilk ayında çok önem taşır ve yapılması % 20-30 oranında daha fazla verim alınmasını sağlayabilir. Hızlı gelişme yeteneğine sahip yabancı otlar özellikle ilk gelişme devresinde faydalı tarla alanını kaplayarak ayçiçeği bitkisinin gelişmesini engelleyerek ve bitki besin maddelerine ortak olarak önemli oranda zarar yaparlar. Ayçiçeği bitkisi 30-40 cm boyunda olduğunda gölge yaparak diğer yabancı otların gelişmesini büyük ölçüde engellemektedir.
Yabancı ot mücadelesi kültürel tedbirlerle, mekanik yollarla ve kimyasal yöntemlerle yapılmaktadır.
Kültürel Yabancı Ot Mücadelesi
- Ekimde yabancı ot tohumu bulundurmayan temiz tohumluk kullanılmalıdır.
- Mümkün olduğunca ekim nöbeti yapılmalıdır.
- Rizomlarla vegetatif olarak büyüyüp gelişen ayrık gibi otların toprak işlemesi sırasında kullanılan aletlerle bir tarladan başka bir tarlaya taşınması engellenmelidir.
- Tarla sınırlarındaki yabancı otlar ile de mücadele edilmelidir.
Mekanik Yolla Yabancı Ot Mücadelesi
- Sıra aralarının, ayçiçeği bitkileri 25-30 cm olduğunda kaz ayağı gibi ara çapa makineleri ile işlenmesi, hem yabancı ot mücadelesi yapılması açısından hem de toprakta bulunan kapilerite denilen buharlaşma borucuklarının kırılması açısından çok önemlidir.
- Eğer iş gücü uygun ise makineli ara çapasından sonra sıra üzerinde kalan otların el çapası ile temizlenmesi gerekmektedir.
Kimyasal Yolla Yabancı Ot Mücadelesi
- Ayçiçeği tarımında en ekonomik yabancı ot mücadelesi yabancı ot ilaçları ile yapılır. Kimyasal mücadelede tarlada görülen yabancı ot türlerine göre seçilen ilaçlar kullanım özelliklerine göre ekim öncesi, ekim sonrası veya çıkış sonrası uygulanabilir.
- Ayçiçeği tarımında ekim öncesi kullanılan ilaçlar toprağa diskaro veya kazayağı ile 10-12 cm derinliğinde iyice karıştırılmalıdır.
- Ekim sonrası çıkış öncesi kullanılan yabancı ot ilaçları tarla yüzeyine atılır ve toprağa karıştırılmaz.
- Çıkış sonrası kullanılan ilaçlarının, yabancı otların 2-4 yaprak olduğu küçük dönemde kullanılması çok etkili olmaktadır.
- Uygulamada geç kalınırsa ayçiçeği bitkilerine zarar verebileceği gibi yabancı otlar da iyi kontrol edilemez.
Zirai Mücade Yöntenmleri
Ayçiçeğinde Hasat ve Depolama
Ayçiçeği ne zaman hasat edilir? Hasat esnasında nelere dikkat etmek gerekir? Ayçiçeğinde depolama nasıl olur?
- 90-103 günOrta Dönem Hasat
Ayçiçeğinde Hasat Zamanı
Ekildikten 90-130 gün sonra hasat olgunluğuna ulaşan ayçiçeğinde hasat zamanının tespiti çok önemlidir. Ayçiçeği yapraklarının ve tabla üzerindeki çiçeklerinin kuruyup dökülmüş, tablanın etli kısmının da kurumuş olması hasat zamanının geldiğini belirtir.
Hasat biçer-döverle yapılır. Hasat kayıplarının önlenebilmesi için, biçerdöverin silindir hızı, batör-kontrabatör açıklığı, vantilatör ve elek ayarları çok iyi yapılmalıdır. Genel olarak, 50 metrelik şerit hasat edildikten sonra biçerdöverin arkasındaki hasat edilmiş alan kontrol edilmelidir.
Eğer vantilatörün hızı fazla ise, aşırı hava nedeniyle tane dökülüyorsa, vantilatör ayarının tanenin dışarı atılmayacak şekilde yapılması gerekir. Silindir hızının genel olarak 250-350 devir/dakika olmasına dikkat edilmeli, eğer hız gereğinden yüksek olursa tabla parçalanmaları eleklerde tıkanmalara veya tane kırılmalarına neden olur.
Ayçiçeği tablaları yeterince kuru ise (nem oranı %15’den az) batör-kontrabatör açıklığı en sonda olmalıdır. Eğer tablalarda bir miktar tane kalıyorsa, silindir hızını artırmak yerine açıklık azaltılabilir. Bitki parçaları ihtiva etmeyen temiz bir ürün için alt ve üst eleklerin yeterince kapalı olmasına dikkat edilmelidir.
- İyiLojistik Dayanıklılık
Ayçiçeğinde Depolama
Hasattan sonra herhangi bir kızışmaya neden olmamak için ürün içerisinde kalan sap ve tabla parçaları temizlenmelidir. Depolamada ürün nemi en fazla % 8-9 olmalı, ürün yığınının ise 1-1,5 m’yi geçmemesine dikkat etmeli, kızışma ve çürümeleri önlemek için gerekirse karıştırılmalıdır.
Ayçiçeğinde hasat edilmiş ürün piyasaya sürülmeden önce temizlenmeli; yabancı madde oranı % 2-3’den fazla; bozuk tane oranı %0,5-1,0’dan fazla ve boş tane oranı % 0,5-1,0’dan fazla olmamalıdır. Depolanmış ayçiçeğinde bazı böcek türleri zararlı olabilir. Depoda böcek görülürse phostoxin ile fümigasyon uygulanmalıdır.